Yerli Üretimde Destekleme Politikaları Gözden Geçirilmeli

“Yağda hileli karışım sektörü ve tüketiciyi olumsuz etkiliyor”

Yağ Sanayicileri hammadde yetersizliği nedeniyle düşük kapasite ile çalışmaktan, haksız rekabetten şikayetçi ve yeni kurulacak hükümetten çözüm bekliyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği(BYSD) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, bitkisel yağ sektöründe yaşanan sorunlarınbazı düzenleyici tedbirlerleçözülebileceğine, sanayicinin önünün açılabileceğine dikkat çekerek, “7 milyar dolarlık bitkisel yağ sektörünün sanayicileri olarak yeni hükümetten çözüm bekliyoruz” dedi.

Sektörün sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerini açıklayan Büyükhelvacıgil, “Türkiye’de sanayicinin öncelikli sorunu hammadde. Hammadde ihtiyacımızın yüzde 60-70 oranında ithalatla karşılıyoruz.  Yerli üretim mutlaka artırılmalı. Destekleme politikasının gözden geçirilmesi gerekiyor.  Biz ekim ve hasat zamanı olmak üzere iki aşamalı bir desteklemenin sektöre canlılık kazandıracağına inanıyoruz” dedi.

Dünyada geçen yıl yağlı tohum üretiminin 532 milyon ton, Türkiye’de 2 milyon 741 bin ton olduğunu kaydeden Tahir Büyükhelvacıgil, yine geçen yıl dünya bitkisel ham yağ üretiminin 177 milyon ton Türkiye’deki üretimin ise 755 bin ton olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

YAĞLI TOHUM ÜRETİCİSİ PARA KAZANABİLMELİ

Türkiye’nin yağlı tohum işleme kapasitesininyıllık 7,4 milyon/ton olmasına rağmen toplam 110 tesisin 2014 yılında yüzde 60 kapasite ile çalıştığına dikkat çeken Tahir Büyükhelvacıgil, rafineri kapasitesinin yıllık 4 milyon/ton, 100 tesisin 2014 yılı kapasite kullanım oranının ise yüzde 75 olduğunu anlattı. Hammadde yetersizliğinin sektörün en önemli sorunu olduğunu ifade eden Tahir Büyükhelvacıgil, “Yağlı tohum üretimimizyetersizYağlı tohumlu bitkiler,devlet alım garantisi olan, müdahale alım fiyatının uygulaması yanı sıra primle de desteklenen hububatla rekabet edemiyor. Bu konuda çözüm önerimiz desteklemenin iki aşamada yapılması ve alternatif ürünlere karşı avantajlı duruma getirilmesi. İlk aşama destekleme ekim zamanında üreticinin karar verme aşamasında yapılmalı, primler alternatif ürünlere göre parite dikkate alınarak belirlenmeli. İkinci aşamadaki destekleme ise hasat sırasında düzenleyici fark ödemesi primi olarak belirlenmeli, yağlı tohum üreticisinin mağduriyetini önleyecek düzeyde olmalı” diye konuştu.

Yağlı tohum üretiminin artırılmasının stratejik bir önem taşıdığını ifade eden BYSD Yönetim Kurulu Başkanı Büyükhelvacıgil, “Yağlı tohum üretimini mutlaka artırmalıyız. Ülkemizdeki yağlı tohum üreticisi doğru destekleme politikaları para kazanabilmeli ve daha geniş alanlarda üretim yapabilmeli ve biz sanayicilerde hammadde ihtiyacımızı yurt içinden karşılamalıyız. Önümüzdeki yıllarda yağlı tohum veya hamyağ temin edememe gibi bir riskle karşı karşıya kalabilir ve ülke olarak rafine edilmiş ambalajlı yemeklik yağ ithal etme zorunluluğunda kalabiliriz. Dünyada olduğu gibi artık Türkiye’de yağlı tohumları stratejik ürün kategorisinde değerlendirmeli” dedi.

SANAYİCİ ÖNÜNÜ GÖREBİLMELİ

Ayçiçeği tohum ve hamyağ gümrük vergilerinin (Gözetim fiyatı) sık değişmesinden dolayı sektörün önünü göremediğine işaret eden Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, “Hasat sezonu başında belirlenecek sistem en az bir yıl değişmemeli. İstikrarlı bir gümrük sistemi oluşturulması sanayicinin daha uzun vadeli plan-program yapabilmesini sağlayacak. Yabancı sermayecinin tedirginliği ortadan kalkacak ve yatırım artacak” dedi.

Sıfır gümrüklü teknik ve sınai amaçlı ayçiçeği hamyağı ve Bosna-Hersek menşeli rafine ayçiçeği yağı ithalatının da sektörde haksız rekabete sebep olduğunu anlatan Büyükhelvacıgil, Bosna Hersek’te üretilmeyen, sadece oradan ithal edilen yağları içeren piyasada dengesizlik oluşturan bu uygulamanın kaldırılması gerektiğini vurguladı.

TAĞŞİŞ SANAYİCİYİ DE TÜKETİCİYİ DE MAĞDUR EDİYOR

“İç ve dış piyasada sektörün önemli sorunlarından biri de tağşiş (hileli karışım)”  diyen Büyükhelvacıgil, bu konuda denetimin sıklaştırılmasının ve uygulanan cezaların caydırıcı olmasının önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Çözüm sıkı denetim. Numune alınarak analiz yapılan laboratuvarlararası farklı sonuçların giderilmesi için laboratuvarlarda uygulanan analiz metotlarında da birliktelik sağlanmalı. Tağşiş işini düzgün yapan sanayiciyi mağdur ederken, tüketicinin de aldatılmasına neden oluyor. Tüketicilerimiz bitkisel yağ alırken adı bilinmeyen, ilk defa gördükleri ucuz ürünleri mutlaka sorgulamalılar. Alışveriş yaparken güvenilir, markalı ürünleri tercih etmeliler. Numune alınarak analiz yapılan laboratuvarlar arası farklı sonuçların giderilmesi için laboratuvarlarda uygulanan analiz metotlarında birliktelik sağlanmalı” dedi.

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE UMUTLUYUZ

BYSD olarak sektörün sorunlarını ve çözüm önerilerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi çeşitli kurum ve kuruluşlarla da paylaştıklarını vurgulayan Büyükhelvacıgil, yeni kurulacak hükümetle birlikte sorunların çözümünde önemli adımlar atılacağına inandıklarını belirtti. Büyükhelvacıgil, “Bazı düzenleyici tedbirlerle güven ve istikrar ortamının sağlanması ve serbest rekabet şartlarının oluşturulması sektörümüzün büyümepotansiyelini artıracak.  Böylece ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacak hale gelecek. Sorunların çözümünde umutluyuz” diye konuştu.