TÜRKİYE’NİN NÜKLEER ENERJİ ÖNCÜLERİ- AKKUYU’NUN SÜPER DÖRTLÜSÜ

Türkiye’nin 186 nükleer öncüsü Rusya’daki eğitimlerini tamamladı ve Akkuyu Santrali için kolları sıvayıp çalışmalara başladı. Proje kapsamında Rusya’da eğitim alırken aile kurup çoluk çoluğa karışan da var, bir köyden çıkıp nükleer teknoloji mühendisi olan da. İşte onların hikayesi…

Türkiye 2023 yılında ilk etabı tamamlanacak olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) ile dünyada nükleer enerji kullanan ülkeler sınıfına yükselecek. Enerji kadar hassas ve kritik bir diğer konu da nükleer teknolojinin Türkiye’de bir ekosistem yaratması. Rus üniversitelerinde şu ana kadar okuyup 186 Türk öğrenci okuyup, yurda döndü. Türkiye’nin ‘nükleer öncüler’i enerji üretiminin yanı sıra tarımdan hayvancılığa, tıptan biyolojiye ve uzaya kadar farklı alanlardaki ekosistemin inşasında rol alacak. Altı buçuk yıl Rusya’da okuyup yurtlarına dönen öğrenciler, Türkiye’nin nükleer bir güç olması için ilk etapta uranyumdan enerji üretecekler. Rusya’da öğrenim gören kişi sayısı 600’e kadar çıkacak.

İlk Meyvesini Verdi

Şu ana kadar eğitimlerini tamamlayarak Akkuyu NGS sahasında çalışmaya başlayan 186 öğrenciyle görüştük. Hepsinin farklı farklı hikâyesi var. Burak ve Canan Alatlı atomun birleştirdiği bir çift. Türkiye’de aynı üniversitede okuyan ve arkadaş olan ikili, bir yıl arayla Rusya’da eğitime gitmişler. Orada birbirlerine âşık olup evlenen genç mühendislerin şimdi ‘Duru’ adında bir kızları var. İkilinin gönlünden geçen Duru’nun da annesi ve babası gibi nükleer enerji ile ilgilenmesi.

Türk Kadınına İlham Yeriyor

Yine çok başarılı genç Türk mühendis, ‘kırmızı diplomalı kız” Çorum’un Çaltıcak Köyü’nden Özlem Arslan… O da atomun mucizelerinden. Hiç bilmediği bir kültüre, hiç bilmediği bir coğrafyaya, hiç bilmediği bir dile gitmiş… Türk kadınlarına ilham verecek bir hikâyenin kahramanı…

Antakyalı Yusuf da ağabeyinin ilanı görmesi ile eğitim alıp mühendis olanlardan. Üniversite sınavlarında matematik, fizik ve geometri sorularında full çeken ve İzmir’de elektrik-elektronik mühendisliği okuyan Yusuf Kılıç, uluslararası üne sahip bir bilim insanı olmak için bu yola girmiş. Hedefinde Türkiye’de alanında genç mühendisler yetiştirmek de var.

Atomun Birleştirdiği Çift

Akkuyu Nükleer A.Ş. işletmeye ve Devreye Alma Birimi Baş Uzmanı Burak Alatli: Ben aslen Yozgatlıyım. Erciyes Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği okuyordum. Bu alana ilgim zaten vardı. Duyunca da hemen başvurdum. Eğitimimiz altı buçuk yıl sürdü. Hiç Rusça bilmeden gittim, İngilizcem vardı, ilk yılın yarı döneminde tamamen Rusça öğrendik, ikinci yarıyılda da hem Rusça hem de teknik Rusça göstermeye başladılar. Sonraki beş buçuk yıllık süreçte lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladım. Bunların dışında gelişmiş nükleer santrallerin sistemleri üzerinde çalışma fırsatını da bulduk. Eşimle bir aile kurmamıza da vesile oldu bu eğitim. ‘Atom insanları birleştiriyor’ diyebiliriz.

Akkuyu Nükleer A.Ş. Mühendislik ve Teknik Destek Birimi Uzmanı Canan Hayran Alatlı: Ben de Erciyes Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde okuyordum. Eşim ikinci sınıfı bitirip, gitti. Ben de üçüncü sınıfta gittim. Üniversiteden arkadaştık. Kendisi gittikten sonra bana Rusya’daki eğitimden bahsetti. O dönem sadece arkadaştık, Rusya’da evlendik, bir çocuğumuz var. Hazırlık sınıfının sonunda düğünümüz oldu. Geleneksel bir Türk düğünü ile evlendik. Şu anda iki yaşına geldi kızımız. Kızımızla beraber bir belgesele konu olduk. Kızımız Duru mesleki olarak ne karar alırsa arkasındayız. Ancak nükleer enerji alanında bir kariyer yapmak isterse destekleriz. Tabi gönlümüz nükleer enerji alanında kariyer çizmesinden yana.

Çorum-Rusya- Akkuyu Hattında Bir Başarı Öyküsü

Akkuyu Nükleer A.Ş. Radyasyon Güvenliği Birimi Uzmanı Özlem Arslan: Ankara Üniversitesi’nde matematik okuyordum. Aslen Çorumluyum Babamın işi gereği Marmaris’te yaşıyorduk. Kendisi Merkez Bankası’nda çalışıyor. Kardeşimin astım hastalığı olduğu için Ankara’ya tayin istediler. Babamın yönlendirmesiyle matematik okudum. Matematik ya da istatistik okumamı istiyordu Arkadaşım sayesinde sınav başvurusunu gördüm. Sonra projeyi biraz araştırdım. Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olması, Rusya’da okuma imkânı olması nedeniyle çok istedim.

Santrallerde Staj Yaptık

Rusya’ya gittik. Bir yıl hazırlık eğitimi, devamında da 5,5 yıl lisans ve yüksek lisans eğitimi aldık. Türkiye’de yüksek lisans karşılığı var. Ülkemizde bildiğiniz gibi birkaç nükleer enerji mühendisliği bölümü var ama pratikte herhangi bir şey yapılamıyor. Bizim santralimiz olmadığı için öğrendiğiniz bilgileri pratiğe dökemiyorsunuz ama Rusya’daki eğitimde her yıl tüm parçaların üretildiği fabrikalara gittik. Akkuyu’daki reaktörün parçalarının üretildiği fabrikaları ziyaret ettik. Bunun dışında şu an Rusya’da aktif çalışan üç nükleer santralde staj yapma imkânımız oldu. Geçen yıl haziranda Akkuyu Nükleer AŞ’de işe başladım. Uzmanlığım radyasyon güvenliği… işim nükleer santral içinde ve etrafında yaşayan halkın, doğanın, hayvanların ve bitkilerin kontrolünü, ölçümlerini yapmak. Ne kadar doz yayılıyor, bunların sorumluluğu var üzerimde…

Gelecek Nesillere Nükleer Teknolojiyi Anlatacak

Akkuyu Nükleer A.Ş. Hazırlık ve Onarım Birimi Uzmanı Yusuf Kılıç: Hatay Antakyalıyım. 2012’de projeye katılıp gitmeye karar verdim. Bunun öncesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Elektrik-Elektronik İngilizce Bölümü’nde eğitim alıyordum. Böyle bir projede yer almak ve Türkiye’nin ilk nükleer uzmanlarından biri olup tarihe geçmek için eğitime katıldım. İlanı abim görmüş, bana sordu. ‘Katılmak ister misin?’ dedi. 2013 yılında Rusya’ya gittim. 2019’da bitirdikten hemen sonra Akkuyu’da işe başladım. Bakım ve onarım birimindeyim. Şu an sahaya teslim edilen ekipmanların giriş kontrolünden sorumluyum. Evrak kontrolü yapıyorum. Hep uluslararası düzeyde bir mühendis olmak istiyordum. Kendimi kariyerim sonunda yaşlı ve uluslararası makaleleri olan bir akademisyen olarak hayal ediyordum. Rusya’nın 6 tane Nobel ödülü almış üniversitesinde lisans ve yüksek lisans eğitimi aldık. Bu proje sadece elektrik üretimi projesi değil. Buna ilave olarak bir teknoloji transferi projesi. Bizim de dahil olarak deneyimlerimizi aktarabileceğimiz eğitim kurumlarının açılması ile gelecek neslimizin de gelişmesini sağlamak istiyoruz.