Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, kadın meslektaşlarına yapılan saldırılara isyan etti.

Kadına ve sağlıkçıya şiddet rakamları ürkütücü boyutlara ulaştı!

Kadın sağlıkçıların yüzde 30’u şiddete uğradı…

Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk’ün isyanı:

“O el hem canını teslim edecek kadar güvendiği hekimine, hem de kendini yetiştiren anneye, beraber büyüdüğü kız kardeşe kalkıyor, hayatta beraber yürüdüğü eşe, gözünün bebeği kız çocuğuna kalkıyor…”

Sağlıkçılara ve kadınlara yönelik şiddet olaylarının son halkası olan Ağrı Devlet Hastanesi’nde görev yapan Türk Nöroloji Derneği(TND) üyesi 7 aylık hamile Dr. Nevroz Ünlü’ye yönelik saldırı, TND’nin kadın Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk’ü isyan ettirdi… Öztürk, “O el hem canını teslim edecek kadar güvendiği hekimine, hem de kendini yetiştiren anneye, beraber büyüdüğü kız kardeşe, hayatta beraber yürüdüğü eşe, gözünün bebeği kız çocuğuna kalkmıştır” dedi. Öztürk’ün isyanına neden olan kadın ve sağlıkçıya şiddet rakamları ise ürkütücü.  Sadece Ocak ayında 13 ilde 18 kadın öldürüldü. Türkiye’de sağlık alanında her gün en az 21 şiddet vakası yaşanıyor. Doktorların yüzde 78’i şiddete maruz kalıyor.

Sadece birer rakam gibi görünüyor ama…

Kadına ve sağlıkçıya şiddet, artık Türkiye’nin ‘acı gerçeklerinden’ biri olarak istatistiklerin konusu oluyor. Sadece son 11 ayda 12 bin 533 kadına karşı şiddet vakası kayıtlara geçti ve koruma tedbirleri alındı.  Ocak ayında ise, 13 ilde 18 kadın öldürüldü.  On kadını eşleri, birini eski kocası, üçünü sevgilileri, birini babası, birini damadı, birini oğlu öldürdü. En çok şiddet olayı Kocaeli ve İstanbul’da yaşandı. İki kadın çıkardıkları koruma tedbir kararına rağmen öldürüldü, ikisi yaralandı. Ocak ayında 23 ilde 56 erkek şiddeti, cinayet, cinayete teşebbüs, taciz, cinsel şiddet, tecavüz ve yaralama vakası basına yansıdı.

Her gün en az 21 sağlıkçıya şiddet vakası kayıtlara girdi…

Türkiye’nin bir başka gerçeği olan ‘sağlıkçıya şiddet’ konusunda da rakamlar umut vermiyor. Sağlıkçılara yönelik şiddet ihbarlarının bildirildiği “Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod Birimi”ne 7 ayda 5 bine yakın şiddet olayı bildirildi. Sağlık alanında günde en az 21 şiddet vakasının yaşandığı ortaya çıktı. 14 Mayıs 2012-17 Aralık 2012 tarihleri arasında en çok şiddet olayı İstanbul’da yaşandı. Toplam 4 bin 688 şiddet türünden 3 bin 190’ını sözel şiddet, bin 498’ini fiziksel şiddet oluşturdu. Şiddet olaylarının yüzde 56’sı hekimlere yapıldı.

Kadın sağlıkçıların yüzde 30’u şiddete uğradı

Türk Sağlık-Sen’in araştırmasına göre de, sağlık çalışanlarının 3’te 1’i sözlü ve fiziksel şiddete uğradı. Doktorların yüzde 47’si bir kaç kez, yüzde 9’u sayısını hatırlayamadığı kadar, hemşirelerin yüzde 30’u bir kaç defa, yüzde 9’u sayısını hatırlayamadığı kadar, sağlık teknikeri/teknisyenlerin ise yüzde 30’u bir kaç kez, yüzde 9’u sayısını hatırlayamadığı kadar şiddete uğradı. Kadın sağlıkçılar, erkeklere göre daha çok şiddete uğradı. Erkeklerin yüzde 29’u, kadınların da yüzde 30’u bir kaç defa şiddete maruz kaldı.

Doktora şiddet, kadına şiddet

Korkunç bir birleşim: Kadın doktora şiddet…

Türk Nöroloji Derneği Başkan Yardımcısı, Selçuk Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk de, kadın ve sağlıkçılara yönelik artan şiddet olaylarıyla ilgili bir açıklama yaptı. Öztürk açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Yedi aylık hamile, bir anne adayı hekim, hasta yakınından gördüğü şiddetle bebeğini kaybetme riski altındadır. Bu kadın hekim arkadaşımızın sadece bedeni değil, yüreği de, ruhu da ağır yaralanmıştır.

Kadına şiddet, hekime şiddet! Her iki davranışın da altında cehalet, insan sevgisinde eksiklik, bencillik, kaba güç kullanma eğilimi ve ilkellik yatar. İnsanı insan yapan özellikler diğer insanlara yaşam hakkı, tanımasanız bile saygı ve sevgi, hissedeceği acıyı üzüntüyü hissedebilme, paylaşabilme yetisidir. İletişim konuşmadan önce başlar; önce karşınızdakine hesapsız, koşulsuz saygı ile başlar, sergileyeceğiniz hal ve tavırlarla devam eder, konuşma ve anlaşma ile sona erer. Ancak bu yol, insani değerler eğitimini tamamlamış insanlar için geçerlidir. Kadına şiddet bilgiye erişmeyen, gelenek ve göreneklerini bile korumaktan aciz olacak kadar körleşmiş toplumlara özgüdür. O toplum ki anne, eş, kız kardeş, kız çocuk, kız arkadaş olarak hayatında yer alan benzerini tanımayı, kabul etmeyi, saygı duymayı, korumayı unutur. Töre cinayetlerini yaptıran ne ise, bu tür şiddeti yaptıran da odur; temelde, en temelde cehalet, giderek artan cehalet yatar.

Hekime şiddet de, toplumun temel değerlerini yitirdiğinin göstergelerinden biridir. Hekim -hasta ilişkisi toplumsal yapıların oluşumundan beri binlerce yıldır vardır ve günümüze değin, yani toplumun bilime, insana saygı ve sevgisini kaybettiği günümüze kadar, karşılıklı saygı, sevgi içinde sürdürülen bir ilişkidir. Toplum hekimine güvenir, canını, en yakının canını emanet eder. Hekim de yeminlidir, misyonu insan sevgisidir, yaşamanın en zor yollarından birini seçmiştir ve karşılığını saygı, güven olarak bekler. Oysa cehaletin kör ettiği toplum bu değerleri göremez, görse de kıymet vermez.

Ne yazık ki bizim toplumumuz da bu yönde ilerlemekte, bilgiye ve insana olan saygısını kaybetmektedir. Hekimine, hem de kadın hekimine saldırırken bütün değerlerini yıkmıştır. O el hem canını teslim edecek kadar güvendiği hekimine, hem de kendini yetiştiren anneye, beraber büyüdüğü kız kardeşe, hayatta beraber yürüdüğü eşe, gözünün bebeği kız çocuğuna kalkmıştır.

Meslektaşım Dr. Nevroz Ünlü’nün maruz kaldığı bu affedilemez cehalet saldırısını kınıyor, hizmet vermek için gençliğimizi, anne babalığımızı feda ettiğimiz halkımızın, sağduyusunu tekrar kazanmasını diliyorum.”

Hepimizin canını yaktılar…

Kayıtlara giren yüzlerce sağlıkçıya şiddet haberi, Türkiye’nin de vicdanını kanattı…

  • 2011 yılında nöbetçi doktor olarak görevini yapmaya çalışan Doktor Bahar Tekin, Kaymakam Muhammed Gürbüz tarafından dövüldü. Doktor Tekin olayı, “Hakaret edip tokatladı. Yere düştüm. Beni tekmelerken küfür ediyordu” diye anlattı. Ancak “yere düşerken tekme attığı gerekçesiyle” Doktor Tekin’e dava açıldı. Tepkiler üzerine ise dava geri çekildi.
  • Adıyaman’da ise, 30 yaşında genç ve idealist bir doktor, hasta yakını tarafından öldürüldü. Dedesinin ölümünden 10 gün sonra Dr. Ersin Arslan’a saldıran hasta yakını, genç doktorun ölümüne neden oldu.
  • Ağrı Devlet Hastanesi’nde görev yapan 7 aylık hamile Nöroloji Uzmanı Nevroz Ünlü, birkaç gün önce, poliklinikte muayene yaptığı sırada bir hasta yakınının saldırısına uğradı. Erken doğum riski taşıyan doktora 10 gün iş göremez raporu verildi.

 

NOT: Veriler, Türk Sağlık-Sen, Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan derlenmiştir.