“Kaybedecek Tek Bir Günümüz Olmamalı. Sağduyu İçerisinde Üretime Başlamalı, İşlerimize Dört Elle Sarılmalıyız.”
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) otomotiv sanayinde devam eden eylemlere ilişkin ortak basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, “Son günlerde otomotiv sektöründe karşı karşıya kalınan süreç tüm taraflara zarar veren bir boyuta ulaşmıştır. Otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam edebilmesi için kaybedecek bir tek günümüz bile olmamalıdır” vurgusu yapılarak, “işçilerimizi sağduyu ile davranmaya, işverenin çağrısına kulak vermeye ve eylemleri sona erdirmeye çağırıyoruz” denildi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından yapılan ortak açıklama şöyle:
“Ülkemizde otomotiv sanayi; ihracatın, istihdamın, Ar-Ge ve inovasyon gücümüzün gurur kaynağı ve ülke ekonomimizin lokomotif işkoludur. Bu sektördeki üretimin sürekliliği, doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye ekonomisine katkıda bulunan pekçok sektörü de yakından ilgilendirmektedir.
Son günlerde otomotiv sektöründe karşı karşıya kalınan süreç tüm taraflara zarar veren bir boyuta ulaşmıştır.Otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam edebilmesi için kaybedecek bir tek günümüz bile olmamalıdır.
Bugüne kadar işçi, işveren ve işveren temsilcilerinin uyumu ülkemiz otomotiv sanayinin en önemli güçlerinden olmuştur. Şüphesiz sektörümüzde, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, iyi niyetli, barışçıl ve yapıcı iklimi korumak tüm tarafların sorumluluğundadır. Türkiye’de üretimden yana olan, Türkiye’nin geleceğine katkıda bulunmak isteyen tüm kesimlerin çalışma barışına katkıda bulunması gerekmektedir.
Sendikal örgütlenmenin olduğu bir sektörde, hak aramanın yolunun karşılıklı diyalog ortamını korumaktan geçtiği aşikardır. Toplu iş sözleşmesi yürürlükte iken, yasal olmayan yollara başvurmak, sadece üretimin sürekliliğine zarar vermekle kalmayacak, bu diyalog ortamının zedelenmesine de sebep olacaktır. Sürecin, sosyal diyalog ve çalışma barışı ile olumlu bir noktaya gelmesi tüm tarafların ortak çıkarınadır.
Nasıl ki, işçi kardeşlerimizin taleplerini dinlemek ve değerlendirmek işverenlerin sorumluluğu ise, sadece sektörü değil ülke ekonomisini de telafisi güç zararlara uğratacak üretim kaybının olmaması ve üretim sürekliliğinin sağlanması da işçilerimizin ve bağlı bulundukları sendikaların sorumluluğundadır.
Hal böyleyken, otomotiv sektörüne hizmet veren kurum ve kuruluşlar olarak, işçilerimizi sağduyu ile davranmaya, işverenin çağrısına kulak vermeye ve eylemleri sona erdirmeye çağırıyoruz.
Ülkemize, işimize, ailelerimize ve işletmelerimize olan sorumluluğumuz ile işlerimize dört elle sarılarak üretime başlamalıyız.”