Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 1 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirilen Milletvekilliği Genel Seçimleri ile ilgili açıklama yaptı. “Yeni hükümetten beklentimiz, toplumun endişelerini giderecek çözümler yaratılmasıdır. Artık işimize odaklanalım. Kurulacak hükümet göz ardı edilen ekonomiye ve çalışma hayatına öncelik vermelidir” ifadelerinin yer aldığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Son seçimler ülkemize yönelik terör eylemlerine rağmen büyük ölçüde sükunetle yapılmış, toplumun iradesi ortaya çıkmıştır. Toplum genelinin sağduyusunu bir kez daha kanıtlayan bu durum, demokrasimiz açısından önemli bir başarıdır.
Art arda iki genel seçim dolayısıyla, 2015 yılına siyaset hakim olmuştur.
Söz konusu faktörün etkilerinden biri, ekonomide ve çalışma hayatında yaşanan önemli sorunların geri planda kalması, etkin çözümler üretilememesi olmuştur.
Ekonomide büyüme yavaşlamıştır. İşsizlik artmaktadır. Sanayi politikaları gerekli gelişmeyi sağlamamaktadır. Yatırımlar askıdadır. En az 2 milyon 100 bin Suriyelinin de tabloya eklenmesiyle, toplumun yaşam standardının gerilediği sonucuna varılmaktır. TL’nin zayıflamasına rağmen ihracatın azalış trendinin devam etmesi ve yatırımların geleceği inşa edecek hacimde olmaması ciddi sorunlardır.
Öte yandan, çalışma hayatımızda kanunsuz eylemler yaygınlaşmış, işyerlerindeki huzursuzluk nedeniyle üretimin devamı işverenlerin fedakârlıkları ile devam ettirilebilir hale gelmiştir. İş davalarında mahkemelerin ve yüksek mahkemelerin kararları da ne yazık ki Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü zayıflatan yönde çıkmaktadır.
Daimi seçim ortamının ikinci etkisi; seçim rekabetinin siyasi partileri ekonomiye ve çalışma hayatına önemli ilave yük getirecek vaatlerde bulunmaya yöneltmesi olmuştur. Söz konusu vaatler uygulandığı takdirde tüm halka gelir ve istihdam kaybı şeklinde yansıyacaktır.
Seçimler tamamlandığına ve sonuçlar belirlendiğine göre, yeni hükümetten beklentimiz, toplumun endişelerini giderecek çözümler yaratılmasıdır.
Artık işimize odaklanalım.
Kurulacak hükümet göz ardı edilen ekonomiye ve çalışma hayatına öncelik vermelidir.
Güçlü ve yurt dışında itibarı olan bir ekonomi yönetimi oluşturulmalı, ekonomi sahiplenilmeli, hızla kısa vadeli tedbirler ve son yıllarda ihmal edilen yapısal reformlar devreye girmelidir.”