Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Elibol: “Türkiye’de parkinsonla ilgili sorun da var, umut da!”

“SEN DEĞİL, ZAMAN YAVAŞLASIN!”

11 NİSAN DÜNYA PARKİNSON HASTALIĞI GÜNÜ

Parkinsonda ezber bozduran gerçek ilaç: ‘İnadına Hareket’!

Türkiye’de yılda 10 bin kişiye parkinson teşhisi konuluyor!

Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Elibol:

“Türkiye’de parkinsonla ilgili sorun da var, umut da!”

“Erken teşhis ve uzman kontrolünde doğru tedavi çok önemli”

“Hareketlerde yavaşlamaya dikkat!”

“Ev içerisinde basit düzenlemelerle hayat kurtarabilirsiniz!”

“Parkinsonda mucize bitki çözümü yok, inanmayın!”

Çağın hastalığı ‘parkinson’un ilacı ‘inadına hareket!’ Parkinson Hastalığı Derneği de, bu gerçeğe dikkat çekmek için;  bu yıl “Sen değil, zaman yavaşlasın!” sloganıyla 11 Nisan Dünya Parkinson Hastalığı Günü’nü içine alan haftaya hazırlanıyor. “Erken teşhis, fizyoterapi, egzersiz, uygun ilaçlarla doğru tedavi seçiminin uzmanlarca yapılması hastalığa meydan okumanın en önemli unsurları” diyen Parkinson Hastalığı Derneği (PHD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Elibol, “Hareketlerinde yavaşlamadan şüphe duyan uzman hekime başvurmalı! Tedavide, hastanın ve ailesinin hekimle uzun yıllar iş birliği yapması gerekiyor. Ani ilaç kesintileri hayati risklere sebep olabiliyor. İlaç tedavisinin hastalar üzerinde bazı yan etkileri de olabiliyor. Hasta ve hasta yakınlarımızın bu konularda bilinçlenmesi, düzenli aralıklarla kontrollere gitmesi önem taşıyor. Böylece hastalık önemli ölçüde kontrol altına alınabiliyor ve yaşam kalitesi yükseltiliyor” dedi.

En bilinen belirtileri “hareketlerin yavaşlaması ve titreme” olan parkinson hastalığıyla mücadele eden insan sayısı tüm dünyada 10 milyon olarak tahmin ediliyor. Türkiye’de ise bu rakam 100-130 bin arasında. Ancak bu rakam hızla artıyor. Her yıl 10 bin kişiye parkinson teşhisi konulan Türkiye’de, 2030 yılında hasta sayısının iki katına çıkması bekleniyor. Bu hızlı artışa karşın, hastaların sadece yaklaşık yarısı tedavi görüyor. Bunun en önemli nedeni, hastalığın bazı hastalarda geç tanınması yanında bazen de açığa çıkmasının istenmemesi nedeniyle hekime başvurunun azlığı…Yaşlılık hastalığı olarak bilinen parkinson 20’li ve 30’lu yaşlarda da görülebiliyor. Hastalığın bu yaşlarda görülme oranı yüzde 10… Genç hastalarda titreme belirtisi gözlenmiyor veya çok silik bir şekilde yaşanıyor. Bu durum ise tanı konulmasında gecikmelere yol açabiliyor.

“Hastalığın ileri aşama tedavileri Türkiye’de de uygulanıyor ama…”

Parkinson Hastalığı Derneği ise, her yıl 11 Nisan Dünya Parkinson Hastalığı Günü’nü içine alan haftada bu hastalığa karşı farkındalığı artırmak ve bilinç düzeyini yükseltmek için çeşitli etkinlikler düzenliyor; hastalığın tedavisindeki yenilikleri kamuoyuyla paylaşıyor. Amaçlarının parkinsonda erken teşhis ve tedavinin önemine dikkat çekmek olduğunu belirten Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Elibol, “Hastalıkla ilgili olarak ülkemizde sorun da var, umut da. Bir taraftan en yeni tedavi yöntemleri uygulanırken, bir taraftan cerrahi yöntemlerin uygulanmasında gerekli olan merkezler yetersiz kalıyor” dedi. Elibol, yaptığı açıklamada şu unsurlara dikkat çekti:

“Parkinson hastalığı için dünyada kullanılan tedavi yöntemleri Türkiye’de de uygulanabiliyor. Ancak hastaların yaklaşık yüzde 10’unda gerekli olan cerrahi tedavi uygulamasında sıkıntılar yaşanıyor. Parkinson hastalarında “Derin Beyin Uyarımı” adı verilen cerrahi yöntem özel eğitim almış beyin cerrahları tarafından alt yapısı uygun merkezlerde yapılabiliyor. Ancak tam gün uygulaması nedeniyle özel çalışan hekimlerin, bağlı oldukları üniversite hastanelerinde bu girişimi uygulayamaması ciddi bir açığa sebep oluyor. Pek çok hasta SGK kapsamındaki bu ileri merkezlerde ameliyat olamıyor. Gerekli donanıma ve deneyimli beyin cerrahına sahip az sayıda kurum ise biriken aday hastaların talebini karşılayamıyor. Bu konuda yeni bir yasal düzenleme şart! Parkinson ilaçlarının üretiminde sık sık aksaklıklar ve piyasaya sürümünde gecikmeler yaşanıyor. Yılda birkaç kez yaşanan bu keyfi duraklamaların önlenmesi en önemli talebimiz. Çünkü parkinsonda ani ilaç kesintileri hayati risklere neden oluyor!“

“Parkinsona teslim olmayın!”

Parkinsonda erken teşhisin çok önemli olduğuna dikkat çeken Parkinson Hastalığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Elibol, “Hareketlerde yavaşlama da bu hastalığın önemli belirtilerinden… Hareketlerinde yavaşlamadan şüphe duyanların uzman hekime başvurmasını öneriyoruz”dedi. Parkinson hastalığının uzun süreli, yavaş ilerleyici bir hastalık olması nedeniyle tedavisinde hastanın ve ailesinin hekimle uzun yıllar iş birliği yapması gerektiğini belirten Elibol’un açıklaması şöyle:

“Hastalığa yakalananların yarısında depresyon görülüyor ve bu belirtiler parkinson hastalığı belirtileri sanılarak gözden kaçabiliyor. İlaç tedavisinin hastalar üzerinde bazı yan etkileri de söz konusu olabiliyor. Hasta ve hasta yakınlarımızın bu konularda bilinçlenmesi, düzenli aralıklarla kontrollere gitmesi gerekiyor. Örneğin, bazı parkinson hastalarında, özellikle de genç erkeklerde hastalığın erken evrelerinde yine tedavide kullanılan ilaçlara bağlı olarak nadiren bazı davranış değişiklikleri ortaya çıkabiliyor. Şans oyunlarına, internet kullanımına ilgi artması, fazla para harcama, cinsel istek artışı, hobi tarzı uğraşılara aşırı zaman harcama gibi haz verici davranışlarda artış olabiliyor. Bu durum aile ve hasta tarafından fark edilip hemen hekime bildirilirse, tedavide gerekli düzenlemeler yapılarak üstesinden gelinebilir ve doğabilecek olumsuz sonuçlar engellenebilir.

Parkinson hastalığı ile mücadele etmede erken teşhis, fizyoterapi ve egzersiz, uygun ilaçlarla doğru tedavi seçiminin uzmanlarca yapılması çok önemli. Böylece hastalık önemli ölçüde kontrol altına alınabiliyor ve yaşam kalitesi yükseltiliyor.

Yaygın bilinenin tersine hareket etmek, yürümek; denge bozukluklarına hatta konuşma problemlerine bile ilaçlardan daha etkili. Ancak bu egzersizlerin fizik tedavi programlarından sonra sürekli ve düzenli yapılması gerekiyor. Fiziki tedavinin yanı sıra ev içerisinde yapılacak basit düzenlemeler, hastanın giydiği terlik, ayakkabının doğru seçimi, gereğinde baston ve yürüteç kullanımı ile düşme ve bunu izleyebilecek ciddi tıbbi sorunları önlemek mümkün.  Bakla, papaya ve bitkisel ‘mucize’ sloganlı ürünlere dikkat edilmeli! Çünkü bu hastalıkta da diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi  ‘mucizevi’ değil, bilimsel tedaviler sonuç veriyor.”