Her şeyin çok hızlı değiştiği bir zaman dilimindeyiz. Küresel rekabet ortamında iş dünyasında artık oyunun kuralları değişti ve daha acımasız hale dönüştü. Baş döndürücü gelişmelerle karşılaştığımız dönemin ruhunu yakalayabilmek artık başarının anahtarını oluşturuyor. Bu ruhu yakalayabilenler, algıları iyi yönetenler, oyunu kurallarına göre oynayanlar kazanıyor günümüzde… Kurumun sürdürülebilir başarısı için, acımasız rekabet ortamında üstünlük sağlaması için iyi bir itibar şart! Çünkü insanlar gerçeğe bakarak değil, gerçeğin onlara hissettirdiklerine, duygularına göre karar verir.
Henry Ford, “Eğer gelecek hakkında düşünmezseniz, asla bir geleceğiniz olmaz!” diyor. Geleceğe güvenle bakılabilmesi için gelecekle ilgili stratejik düşünmek, üretmek bugün daha önemli.
Her devrin, yaşanan her zamanın bir ruhu var! “Zamanın ruhu”nu yakalayabilmek iş dünyası için bugün çok daha önemli! “Zamanın ruhu” ya da Almancası Zeitgeist; ilk olarak Hegel’in eserlerinde yer alan bir kavram… Yaşanan dönemin zihinsel algılamalarını tanımlıyor bu kavram… Bu ruhu yakalayabilenler, algıları iyi yönetenler, oyunu kurallarına göre oynayanlar kazanıyor günümüzde.
“Zamanın ruhu” neleri gerektiriyor? Neler öne çıkıyor?
İletişim, teknoloji ve ulaştırma alanındaki büyük gelişmeler daha farklı dinamikleri zorunlu hale getiriyor. İyi oynayan, uzun vadeli, sistematik ve bütünsel düşünebilen kazanıyor. Kısacası artık “büyük balık” değil gelişmelere uyum sağlayan “hızlı balık” olmak gerekiyor. Sürdürülebilirlik için yeni politika ve stratejilere gereksinim duyuluyor. Rekabette üstünlük sağlayıp, rakipleri arasından farklılaşarak kendini göstermesi için değişime açık olmak ve yönetimde yeni yaklaşımları benimsemek gerekiyor. Her şey doğru yapılsa da bir farklılık, bir değer yaratılamazsa sürdürülebilir olamıyor başarılar. İşte kurumsal itibar yönetimi, tam bu noktada ortaya çıkıyor ve bir farklılaşma kriteri olarak devreye giriyor.
İtibar, bir kurumun paydaşları tarafından nasıl algılandığını gösterir. Şirketin rakipleriyle karşılaştırıldığı zaman paydaşlarına karşı genel çekiciliğini tanımlar. Kamuoyu tarafından nasıl algılandığı, diğer bir ifadeyle kendisine biçilen değerdir. Saygınlığı, güvenilirliği, prestiji ifade eder. Birlikte iş yapılabilir olmanın, gelecek vaat etmenin simgesidir. Kurumun sürdürülebilir başarısı için, acımasız rekabet ortamında üstünlük sağlaması için iyi bir itibar şart! Hele de kriz dönemlerinin aşılabilmesinin olmazsa olmazı. Çünkü insanlar, gerçeğe bakarak değil gerçeğin onlara hissettirdiklerine, duygularına göre karar verirler. Algılamalar, izlenimler, duygular, beklentiler itibarı oluşturur.
Kurumsal itibarı güçlü şirketler, bu zamanda daha önde, daha saygı gören, daha çok güven duyulan, sevilen, beğenilen, takdir edilen, tercih edilen, satış yapan, kazanan ve daha uzun yaşayan kurumlar!
İtibar beraberinde güven getiriyor. Güven, dünya üzerindeki tüm ilişkileri en güçlü şekilde etkileyen belki de tek ortak payda! İş yaşamının ve politikanın vazgeçilmez bir unsuru… Güven insanların zihinlerine girebilmenin anahtarı. Eğer insanlar size güvenmiyorlarsa, onları ikna etmeniz mümkün olmaz. Stephen M.R Covey’in de vurguladığı gibi “Güven ortadan kalktığı zaman, en güçlü hükümetleri, en başarılı şirketleri, en etkin liderleri, en sağlam arkadaşlıkları, en kuvvetli karakterleri ve en büyük aşkları yok edebilecek tek şeydir”. Ve güveni oluşturacak unsur da itibarınızdır.
Kurumsal itibar, finansal açıdan marka değeri, pazar açısından pazar payının artırılması, insan kaynakları açısından nitelikli insan kaynaklarına sahip olabilmek gibi değerleri de hemen peşinden sürükler. İtibara yapılan yatırım, rakipler arasından sıyırarak, güven kazandırır. Yatırımların, bütünsel iletişim olgusu etrafında şekillendirilmesi ise marka değerine yönelik başarıları ikiye katlar.
Kurumsal itibar ve en beğenilen algısı, yenilikçilik, insan kaynakları, kurumsal varlık kullanımı, sosyal sorumluluk, yönetim kalitesi, finansal sağlamlık, uzun vadeli yatırım, ürün-hizmet kalitesi, global rekabetçilik gibi niteliklerle oluşuyor.
Bu nitelikleri gerçekçi ve sağlıklı bir stratejik iletişim yönetimi ile aktarabilmek sürdürülebilir itibar yönetiminin vazgeçilmezi. Doğru yürütülen sosyal sorumluluk projeleri, sponsorluklar, medya iletişimi, sosyal medya varlığı, kurumsal yayınlar, reklamlar şirketinize saygınlık ve başarı getirecektir. “En itibarlı”, “en beğenilen” olarak gözüken şirketlerin hepsinin kurumsal iletişim süreçlerini de çok iyi yöneten şirketler olduğunu görüyoruz.
İyi işler yapan her şirketin, yaptığı iyi işleri topluma anlatması bir sorumluluk! Çünkü toplum şirketlerin neyi nasıl yaptığını bilmek ister! Ancak iletişim sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli parametreler de var! Örneğin önce çevreyi kirletip sonra çevre dostu sosyal sorumluluk projeleri yapmakla itibar elde edilmez. Şirket çalışanlarına kötü davranıp gazetelere insan kaynakları politikası hakkında ahkâm kesmekle de itibar elde edilmez. Bu tarz şirketleri, en başarılı, en yetenekli iletişim şirketleri bile kurtaramaz!
İyi işler yapan her şirketin, yaptığı iyi işleri topluma anlatması bir sorumluluk! Çünkü toplum şirketlerin neyi nasıl yaptığını bilmek ister! Ancak iletişim sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli parametreler de var! Örneğin önce çevreyi kirletip sonra çevre dostu sosyal sorumluluk projeleri yapmakla itibar elde edilmez. Şirket çalışanlarına kötü davranıp gazetelere insan kaynakları politikası hakkında ahkâm kesmekle de itibar elde edilmez. Bu tarz şirketleri, en başarılı, en yetenekli iletişim şirketleri bile kurtaramaz!
İş dünyasında herkes sürdürülebilir başarı, güçlü gelecek, daha güçlü yatırımlar istemiyor mu? Sürdürülebilir güçlü marka algısı oluşturma ve itibar yönetimi; dinamik ve rekabetçi bir sahada önemli avantajlar oluşturacak, kriz dönemlerinin hasarsız atlatılmasını sağlayacak, rakiplerden farklılaştıracaktır. Kurumsal markanın kişiliği ve konumu ile zihinlerde canlı, etkili iz oluşturacak ve bu süreç çok sayıda başarıyı, fırsatı beraberinde getirecektir.
İtibar soyut bir nitelik taşıyor ancak tüm ilişkilerde somut sonuçlar doğuruyor. Yeter ki iletişimin evrensel değerlerini, yerel dile, sektörel dile uyarlayabilen, sektörel birikime, reflekslere sahip, zamanın ruhunu iyi okuyabilen doğru uzmanlarla yola çıkılsın!
Reputation Institute CEO’su Charles Fombrun’un da vurguladığı gibi “İtibar iş sonuçları ve finansal değerlerle yakından ilgilidir. İyi itibar sermayeyi, kaliteli elemanları, müşterileri bir mıknatıs gibi çeker. Sonuçta iyi itibar sadece karlılık değil, yüksek potansiyel vaat eden bir gelecek olarak şirkete geri döner.”
Türkiye olarak en önemli sıkıntılarımızdan birisi, zamanı sürekli olarak “şimdi” ile sınırlı tutmak! Yaşadığımız dönemin ruhu artık şimdiki zamanın da gelecekteki zamanın da iyi yönetilmesi gerektiğini net verilerle ortaya koyuyor.
Ve “Zamanın ruhu”, ‘kurumsal itibarınızı iyi yönetirseniz güzel bir gelecek sizin’ diyor! ‘İtibara yatırım yapan kazanır’ diyor! Ulusal ve uluslararası düzeyde kıyasıya rekabetin yaşanacağı hem zor hem de fırsatlarla dolu bir dönemde sürdürülebilir başarılar için bu sese kulak vermeli!