İstanbul’da düzenlenen “Turkey-MENANuclearIndustryCongress 2014” konulu uluslararası kongreye İngiltere, Ürdün, İran, Birleşik Arap Emirlikleri, ABD, Rusya, Fransa, Türkiye ve diğer ülkelerden 150’yi aşkın nükleer enerji uzmanı katıldı. Etkinliğin esas amacı; Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde nükleer enerji sektörünün geliştirilmesi için ülkeler arasında tecrübe paylaşımının sağlanması. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İlker Sert ve Nükleer Enerji Planlama ve Uygulama Dairesi Başkanı Necati Yamaç program çerçevesinde birer konuşma yaptı. Akkuyu NGS Elektrik Üretim A.Ş Lisanslama ve Teknik İşlerden Sorumlu Baş Koordinatörü Dmitriy Pokydisev Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali projesinde hangi aşamaya gelindiğine dair detaylı bir sunum yaptı.
Uluslararası kongre programı çerçevesinde NGS’nin gelecekteki sahipleri ve işletici şirketlerin hedefleri, NGS’nin Türkiye’nin elektrik piyasasında rekabet edebilme kabiliyeti, nükleer enerji altyapısının oluşturulması ve nükleer enerjinin Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde geliştirilmesi müzakere edildi. Panel, müzakerelerinde nükleer enerji tesislerinin yapımı aşamasında ortaya çıkan sorunlar ve söz konusu sorunların çözüm yöntemlerinin yanı sıra, nükleer sanayiye ilişkin güvenlik konusu ve teknoloji alanındaki gelişmeler de gündeme alındı.
Müsteşar Yardımcısı İlker Sert yaptığı konuşmada, kongrenin Türkiye ve Orta Doğu çapında her yıl düzenlenen nükleer enerji konulu uluslararası etkinliklerin en önemlisi olduğunu belirtti. Sert, Türkiye’nin aktif olarak nükleer enerji sektörünü geliştirdiğini, bu gün itibarı ile ülke çapında Akkuyu ve Sinop’ta yapılmakta olan iki proje bulunduğunu ve üçüncü santralin yapılacağı yerin henüz belirlenmediğini bildirerek; uluslararası kongrenin, nükleer enerjinin çeşitli perspektiflerinin yüksek düzeyde müzakere edilmesine olanak sağladığı için değer arz ettiğini söyledi.
Kongrenin ilk günü Nükleer Enerji Planlama ve Uygulama Dairesi Başkanı Necati Yamaç “Nükleer Enerjinin Geliştirilmesi hususunda Ulusal Strateji” konulu bir sunum yaptı. Yamaç, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının %72 düzeyinde olduğunu, bu nedenle Türkiye’nin her yıl enerji kaynaklarının alımı için milyarlarca dolar harcadığını ifade etti. Yamaç, elektrik enerjisine duyulan talebin giderek artmasın dolayı NGS’nin ülke için önem arz ettiğini bildirdi. Necati Yamaç, aynı zamanda Akkuyu ve Sinop NGS’leri işletmeye alındıktan sonra Türkiye’de doğal gaza duyulan talebin azalması sayesinde ülke ekonomisinde yıllık 7,2 milyar dolarlık bir tasarruf sağlanacağını ve bu tutarın sosyal alanlara aktarılabileceğini söyledi.
Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde nükleer enerjinin gelişimi, ABD’de nükleer güç santralının lisanslanması, ülkelerin nükleer enerji alt yapılarının hazırlanması ve geliştirilmesi kongrenin diğer gündem maddelerini oluşturdu. Büyük Britanyalı Profesör Rodger Cahshmore, katılımcıların dikkatini Avrupa Birliği ve İngiltere’de nükleer enerji sektörünün gelişimine çekti. İş programı çerçevesinde nükleer güç santrallerinin gelecekteki sahipleri ve operatör şirketlerin hedefleri, nükleer enerjinin Orta Doğu’daki rolü, NGS’nin elektrik piyasasında rekabet kapasitesi, ülkelerde nükleer enerji alt yapısının oluşturulması ve bunun gibi diğer konular görüşüldü.
Dmitriy Pokydisev, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu NGS ile ilgili yaptığı sunumda; Enerjöi Bakanlığının doğrudan Rus uzmanlar ile irtibatta olduğunu, Akkuyu NGS Elektrik Üretim A.Ş’nin, Türk kamu kurumları ile işbirliği içerisinde NGS projesini hayata geçirdiğini ve Mersin’de yapılan Türkiye’nin ilk nükleer güç santralinin planlanan süreler doğrultusunda işletmeye alınacağını bildirdi. Pokydisev, nükleer enerji sektörüne yönelik mevzuat alt yapısının hazırlanmasına ilişkin çalışmaların henüz tamamlanmadığını, kamu kurumları ve Proje Şirketi’nin UAEA ile sıkı bir işbirliği içerisinde bu konuyu çalıştığını anlattı.
Yapılan sunumda kongre katılımcıları, Akkuyu NGS Projesi çerçevesinde kontrol hisselerinin (%51) Proje Şirketi’nde kalacağını, yabancı yatırımcıların da hisselerin %49’una talip olabileceği belirtildi. Pokydisev, büyük kapsamlı tesisin yapımı sayesinde inşaat sürecinin doruk noktasında Mersin’de 12 bin kişilik istihdam sağlanacağını, bunun hem bölgesel, hem de ulusal çaplı gelişmelere olumlu yansıyacağını kaydetti.
Pokydisev, Mersin’de iki bilgilendirme merkezinin başarılı bir şekilde faaliyet gösterdiğini, söz konusu merkezlerin ziyaretçilere her zaman açık olduğunu bildirerek, nükleer enerji sektörünün uzun vadeli düşünülmesi gerektiğinin ve NGS sayesinde enerji ithalatındaki kısıntıyla orantılı Türkiye’nin iç enerji kaynaklarından yararlanılacağının altını çizdi.
Sunum sonrasında Pokydisev, katılımcıların tüm sorularına cevap verdi. Türkiye’nin ilk nükleer güç santralinin tedarik sürecine katılmanın mümkün olup olmadığına yönelik soru üzerine Pokydisev, işverenin taleplerini karşılayan ve ekipman/hizmet anlamında gereken lisanslara sahip olan her firmanın ihaleye katılabileceğini söyleyerek, serbest piyasa ortamında belirli bir firmadan yana tercih kullanmakla talep edilen şartlara uygun tedarikçinin bulunamayacağını, uygun fiyata kaliteli ürün sunan ve Proje Şirketi açısından uygun şartlar teklif eden her hangi bir firmanın seçilebileceğini ilave etti.
Kongrede Fukusima-1 NGS’de yaşanan kazadan sonra nükleer enerji güvenliği konusunda ortaya çıkan yeni teknolojiler hakkında sunumlar yapıldı. Bu sunumlarda güvenlik politikası, güvenlik kontrolünün prensipleri, uluslararası işbirliği ve büyük çaplı proje inşaat süreçlerinin ortak bir şekilde yönetilmesi konuları dile getirildi.