Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı M.Şükrü Koçoğlu:
“İnşaat işçisine sınavsız, eğitimsiz geçici belge uygulaması gözden geçirilmeli”
“En azından taşıyıcı sistemi yapan işçilere eğitim ve sınav şartı getirilmeli”
“Güvenilir bina yapma işinin kime emanet edileceği bir kez daha düşünülmeli”
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı M.Şükrü Koçoğlu’nun konuya ilişkin açıklaması:
“Türkiye, geçirdiği acı deneyimlerden sonra “kentsel dönüşümü” gündemine aldı. Kısa süre içinde yasalaşması beklenen “kentsel dönüşüm” seferberliğine; hakkıyla katkı vermek için, inşaat sektörü olarak biz de hummalı bir çalışma yürütüyoruz. Ancak bu seferberlik öncesinde, sektörüm adına, dikkat çekmek istediğim bir husus var.
Hepimizin bildiği üzere, 16 Aralık 2010 tarihinde yayınlanan bir yönetmelikle, inşaat sektörü için önemli bir düzenlemeye imza atıldı ve 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren inşaat ve tesisat işlerinde yetki belgeli usta çalıştırılması zorunluluğu getirildi. Türkiye’nin bu tarih itibariyle tanıştığı “eğitimli ve belgeli usta” kavramı, İNTES için ise yeni bir kavram değildi.
İNTES olarak bu alandaki çalışmalarımıza yıllar önce başladık. Türkiye tarihinde bir ilke imza atarak 2004 yılında Yol-İş’le birlikte Türkiye Eğitim Şantiyesi’ni hayata geçirdik. 2004 yılından bu yana bu merkezde verilen eğitimlerle, binlerce işçimizi “kaliteli, nitelikli bir inşaat sektörünün” neferleri olarak eğittik. İNTES olarak sadece eğitim verme ayağında değil, daha nitelikli bir sektör olmanın ön koşulu olan “meslek standartları” konusunda da öncülük yaptık. Mesleki Yeterlilikler Kurumu ile imzaladığımız protokoller çerçevesinde inşaat sektöründe meslek standartlar sistemini kurmakla görevlendirildik ve Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezi’ni kurduk. Bu merkezde bugüne kadar 6 bini aşkın işçinin mesleki yeterliliğini ölçmeye yönelik sınavı başarıyla gerçekleştirdik. Yüzlerce mühendis, usta, formenlerle, 20-30 kişilik teknik ekipler kurarak, akademik bilgiyi de yanımıza alarak üniversitelerle beraber çalıştık. 250 kuruluşa görüş sorduk, inşaat komitesiyle aylarca çalıştık. Bu sistemi kurduk.
İnşaatın kalbini oluşturan alanlarda standartları belirledik
Kurduğumuz mesleki yeterlilik ve meslek standartları sistemimiz 5 Ocak 2012 tarihinde de, Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edildi. Bugüne kadar ahşap kalıpçı, betonarme demircisi, endüstriyel boru montajcısı gibi bir inşaatın ömrünü belirleyen ana alanlarda yeterlilikler onaylandı. Bir başka deyişle bu alanlarda çalışanların uyması gereken standartlar belirlendi. Önümüzdeki günlerde yeterlilikleri onaylanan meslek sayısının 20’ye çıkmasını öngörüyoruz. Kısacası sektörümüzün geleceğini şekillendirecek olan “standartları belirlenmiş meslekler” ve ”eğitimli, belgeli çalışanları” önemsiyoruz. Bu uygulamaları daha geniş alanlara yayabilmek için de, gecemize gündüzümüze katarak çalışıyoruz. Bunu herhangi bir karşılık beklemeden, ülkemize karşı bir sorumluluğumuz olarak yapıyoruz.
Çok canlar yanmasın diye uyarıyorum
Ancak tüm bu heyecan ve emekle altyapısı kurulmaya çalışılan, inşaatta-tesisatta “belgeli işçi çalıştırma” zorunluluğu geçtiğimiz aylarda bir sabah Resmi Gazete’de yayımlanan tek bir cümleyle esnetildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından getirilen bir düzenlemeyle, müteahhitten veya Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınacak bir yazı ile 2017 yılına kadar geçici ustalık belgesi alınmasının yolu açıldı. Biz “belgeli usta” çalıştırmanın altyapısal anlamda gerektirdiği yoğun mesai ve zorlukların farkındayız. Ama “depreme dayanıklı konutlarda” güvenle oturabilmek istiyorsak, bu sistem şart. Elbette ki, altyapısı kurulana kadar sıvacı, boyacı, seramikçi gibi konut estetiği alanlarında çalışanlarda, yeterlilik testi ve belge aranması uygulamasında esnekliğe gidilebilir.
Çalışanda belge aramak lüks değil gereklilik
Ancak, “inşaata koydukları tuğlayla, döşedikleri demirle” bir inşaatın kalbini oluşturan, kalıpçı, betonarme demircisi, betoncu ve iskelecide yeterlilik koşullarını aramak, lüks değil, gerekliliktir. Bir inşaatın sıvası döküldüğünde, can yakmadan telafi etme şansı olabilir, ama bir betonarme demircisinin yapacağı hatanın bedelini onlarca masum insan canıyla ödeyebilir.
Bir müteahhitten alacağı yazıyla, “5 yıllık bir süre” için geçici ustalık belgesi almak; “belgesiz yetersizlerden, belgeli yetersizler” dönemine geçmek demektir. Türkiye’yi depreme dayanıklı konutlarla donatacak olan “kentsel dönüşüm” çalışmalarını kime emanet etmemiz gerektiğini, tüm Türkiye olarak bir kez daha düşünmemiz gerekiyor.
Tüm bu süreçte beni mutlu eden ise, İNTES üyesi firmaların bir zorunluluk olmamasına karşın, mesleki eğitim ve belgelendirmeye gösterdiği yoğun çabadır. Ancak bu çabanın yayılarak tüm Türkiye’ye sarması temel istediğimdir. Biz İNTES olarak sektörde kalitenin ve can güvenliği standartlarının 5 yıl süreyle ertelenmesini istemiyoruz. Biz, insan canına verilen önemin “bir 5 yıl daha ertelenmesinin”, telafisi zor kayıplar verebileceği konusunda herkesi uyarmak istiyoruz. İnşaat işçisine sınavsız, eğitimsiz geçici belge uygulamasının gözden geçirilmesini istiyoruz. En azından taşıyıcı sistemi yapan işçilere eğitim ve belge şartı getirilmeli diye düşünüyoruz.”