İNTES Yönetim Kurulu Başkanı M. Şükrü Koçoğlu “TOKİ Yaptığı İşlerde Kentin Dokusunu Korumalı”

İNTES Yönetim Kurulu Başkanı M. Şükrü Koçoğlu “TOKİ Yaptığı İşlerde Kentin Dokusunu Korumalı”

İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu, TOKİ’nin Türkiye’nin çeşitli yerlerinde konut inşa ederken şehrin kendine özgü dokusunu gözetmesi gerektiğini belirterek, “Estetikten yoksun, aynılaştırılmış ‘tek tip’ binaların yapımından vazgeçmeli ve şehirleri birbirine benzetmekten kaçınmalıdır” dedi.

Koçoğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) dar ve orta gelirli vatandaşların nitelikli konut ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulduğunu hatırlattı.

Başkanlığın, 2011 sonu itibariyle toplam 81 il, 800 ilçe ve 2 bin 201 şantiyede 518 bin 178 konut inşa ettiğini, kurumun hedefini; “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı olan 2023’te toplam 1 milyon konut inşa etmek” olarak açıkladığını kaydeden Koçoğlu, bu projelerin vatandaşlar açısından yararının “tartışmasız” çok önemli olduğunu vurguladı.

Buna karşın her kentin kendine özgü bir yapısı ve kimliği olduğuna dikkati çeken Koçoğlu, “Kent kimlikleri, o kentin dokusunun korunması suretiyle ayakta tutulabilir. Eğer bu dokuyu kaybedersek, bunlar yıkılır da yerlerine kısa süre içerisinde başlayıp bitirilebilen betonarme binalar yapılırsa kent kimlikleri ciddi bir kayba uğrar” dedi.

Şehirlerin günümüzde metropollere dönüştüğünü, küreselleşen ekonomiden, kültürden ve insanların bireyselleşmesinden şehirlerin de nasibini aldığını kaydeden Koçoğlu, “İnsanları mutlu eden bir şehir için yeni standartların yaratılmaya başlanılması gerektiğini” söyledi.

“Şehrin dokusu korunmalı”

Anayasanın 57. Maddesi’nde “Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler” ifadesinin yer aldığını hatırlatan Koçoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“TOKİ; Anayasamızda yer verilen bu maddeye uyarak geçmişten bugüne gelen şehrin kendine ait dokusunu, günümüzde ve gelecekte oluşacak yeni şehirlerin yapısında özgürleştirerek inşa etmelidir. Anadolu’nun birçok şehrinde yaptığı projelerde, estetikten yoksun, aynılaştırılmış ‘tek tip’ binaların yapımından vazgeçmeli ve şehirleri birbirine benzetmekten kaçınmalıdır.

TOKİ, bu kentsel dönüşümü fırsata çevirmeli, şehirlere özgü kimlikleri kaybetmeden daha da güzelleştirerek, her şehrin kendine özgü dokusunu koruyarak, mimariyi geliştirerek, modern malzeme ve teknolojiyi de kullanarak yapılar inşa etmelidir.

Bizim ülkemiz kültürel zenginliğin fazla olduğu, şehirlerin kendine ait görsel kimliğinin olduğu bir ülke. Dünyaya Safranbolu evleri diye nam salmış, Mimar Sinanları yetiştirmiş, tüm dünyaya örnek göstermiş bir ülke.

Yapılması gereken kentlerin kimliklerini kaybetmesine izin vermeden vatandaşları çağdaş, güvenilir, sağlam konutlara kavuşturmak olmalıdır. Böylece kentsel dönüşümle şehirlerimizi yenilenirken; şehrin siluetine, kimliğine, dokusuna, yapısına ihanet etmemiş oluruz.”