İNTES Başkanı Koçoğlu uyardı:
“Sosyal konutları TOKİ başarıyla yapıyor,
yeni KDV düzenlemesi inşaatta yatırımları daraltabilir”
“Olumlu uygulama ancak yeni teşvik sisteminin daha detaylı anlatılması gerekir”
“İnşaatta yurtdışı istihdamını teşvik edin, buradaki istihdamı ikiye katlayalım”
“‘Güvenli işyeri – Güvende çalışan’ konseptini uygulayan işyeri ödüllendirilmeli”
Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı M. Şükrü Koçoğlu, tasarrufu artırma paketi kapsamında açıklanan arsa ve konut vergi değeri yüksek yerlerdeki konutlardan daha fazla KDV alınması düzenlemesinin “inşaat sektöründeki yatırımları olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.
Ekonomi yönetimi tarafından arka arkaya açıklanan kararlar arasında, arsa ve konut vergi değeri yüksek yerlerdeki konuttan daha çok KDV alınmasının yer aldığını kaydeden Koçoğlu, “Son yıllarda sosyal konut üretimini TOKİ başarıyla gerçekleştiriyor. Bu konuda TOKİ yatırımlarının her şekilde desteklenmesi ve önünün açılması doğrudur. Ancak inşaat sektörü daha nitelikli, daha farklı gelir gruplarına yönelik konut projeleriyle öne çıkıyor. Değeri yüksek yerden daha yüksek KDV alınması, inşaat sektöründeki yatırımları daraltabilir ve özel konut üretimini olumsuz etkileyebilir. Bu daralma, lokomotif sektör olması nedeniyle tüm ekonomiyi etkileyecektir” diye konuştu.
Bu güne kadar açıklanan teşviklerde ve bu teşvik paketine de değinen Koçoğlu, Yurtdışı Müteahitlik Hizmetleri ve özel yapım işleri en azından SGK primleri açısından üvey evlat muamelesi gördüğünü, neredeyse ilgili tüm kanunlarda bu açıdan “inşaat sektörü hariçtir” ibaresi yer aldığını söyledi. Koçoğlu, “Yurtdışı inşaat işlerinde çalışan Türk işçi sayısı giderek düşüyor. Bu alan S.O.S veriyor. Bu nedenle inşaat sektöründe yurtdışı istihdamına yönelik bir teşvik düzenlemesini ekonomi yönetiminden bekliyoruz” dedi.
“Daha fazla bilgiye ihtiyacımız var”
Ekonomi yönetiminin arka arkaya açıkladığı teşvik sistemi ve cari açık paketlerini değerlendiren Koçoğlu, teşvik paketi kapsamında büyük ve stratejik yatırımların inşaatında ödenen KDV’lerin yatırımcılara iade edilmesinin öngörüldüğünü anımsattı. Bu düzenlemenin detaylandırılması gerektiğine dikkat çeken Koçoğlu, “Teşvik paketinde açıklanan amaçlara iş dünyası ve inşaat sektörü olarak gönülden destek veriyoruz. Olumlu bir uygulama ancak açıklanan bu pakette yer alan bazı teşviklerin nasıl uygulanacağı konusunda daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyaç duyuyoruz. Hangi yatırımların büyük ve stratejik yatırım olarak değerlendirileceği konusunda net açıklamalara ihtiyacımız var” dedi. Yatırımcılar için muğlak olan bölümlerle ilgili bir bilgilendirme kampanyasının tüm iş dünyasının ortak talebi olduğunu ifade eden Koçoğlu, ekonomi yönetiminden de bu bilgilendirme toplantılarının yapılacağı yönünde sinyaller geldiğini söyledi. Koçoğlu, “Umut ediyorum ki, bu bilgilendirme toplantıları herkesin kafasındaki soru işaretlerini gidermeye hizmet edecektir” dedi.
“Yurtdışında çalışan Türk işçi sayısını ikiye katlayabiliriz”
Açıklanan teşvik paketlerinde inşaat sektörüne yer verilmediğini vurgulayan Koçoğlu, inşaat sektörünün birincil talebinin yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde Türk işçi çalıştırılmasının teşvik kapsamına alınması olduğunu söyledi. Yurtdışında Türk müteahhitlerin üstlendiği iş miktarları ve proje büyüklüklerinin artmasına karşın, bu projelerde çalışan Türk işçisi sayısının geri kaldığına dikkat çeken Koçoğlu, bunun önüne geçilmesi için bazı teşviklere ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Koçoğlu, şöyle devam etti:
“Bu güne kadar açıklanan teşviklerde ve bu teşvik paketinde Yurtdışı Müteahitlik Hizmetleri ve özel yapım işleri en azından SGK primleri açısından üvey evlat muamelesi görmektedir. Neredeyse tüm kanunlarda bu açıdan “inşaat sektörü hariçtir” ibaresi yer almaktadır. Yurtdışı inşaat projelerinde artık Türk işçi çalıştırılmıyor. Bu nedenle yurtdışı Türk işçi istihdamında kapsamlı bir teşvik paketine ihtiyaç duyuyoruz. Bu pakette, sektöre yönelik eğitim çalışmalarının desteklenmesi, işverenle-İŞKUR arasında yurtdışı istihdam taahhütnamesi imzalanması, yurtdışı sosyal güvenlik mevzuatının tek bir genelgede birleştirilmesinin de aralarında bulunduğu birçok düzenleme yer almalıdır. Üye firmalarımız, sektörün talep ettiği önerilerin hayata geçirilmesi durumunda yurtdışı istihdam kapasitesinin yüzde 100 artacağını öngörüyor. Bu da en az 50 bin kişiye yeni iş kapısı, 50 bin aileye umut demektir. Bir kişiye dahi iş imkânı oluşturabilmek için gece gündüz çalıştığını yakından bildiğimiz ekonomi yönetiminin, bu potansiyeli de görmezden gelmeyeceğini umut ediyorum. Bizim hedefimiz 500.000 Türk işçi ve mühendis istihdamı.”
“Üvey evlat mıyız”
Koçoğlu, hiç bir teşvik paketinde, inşaat sektöründe istihdam teşvikinin yer almadığını, hatta istihdamı teşvik eden her pakette “Yurtdışı Müteahitlik Hizmetlerinde ihaleli veya ihalesiz tüm yapım işleri hariçtir” diye özel başlıklar olduğunu söyledi. Tüm sektörlerin yararlandığı prim teşviğinden inşaat sektörünün yararlanamamasını eşitsizlik olarak gördüğünü ifade eden İNTES Başkanı Koçoğlu, “İnşaat sektörüne ayrımcı davranılmaması, bu düzenlemenin sektörümüzü de kapsayacak biçimde değiştirilmesi uzun süredir talebimiz. İnşaat sektörünü adeta “üvey evlat” noktasına taşıyan bu tür düzenlemeler, sektörün yatırım yapma ve istihdam artırma iştahını da olumsuz etkiliyor” diye konuştu.
İş güvenliğinin, acı olaylarla bir kez daha gündeme geldiğini de vurgulayan Koçoğlu, “Sürekli iş güvenliğinden, bu konunun öneminden bahsediyoruz. İnsan hayatı, hiçbir maliyetle ölçülemeyecek bir değerdir. Ancak üretimini yaparken bu değere sahip çıkan, çalıştırdığı işçisine güvenli bir ortam sunan işvereni de teşvik etmek gerekir. Tüm güvenlik önlemlerini alan, eğitimlerini gerçekleştiren iş yerlerinin ödüllendirilmesi ve kazasız geçen gün sayılarını gösteren tabelaların belki de her şantiyede yer alması gerekmektedir. Bu nedenle güvenli işyerleri primleri düşürülerek ödüllendirilmeli ve “güvenli işyeri, güvende çalışan” konseptini uygulayan işletmeler için çeşitli teşvik yöntemleri bulunmalıdır” diye konuştu.
“Konut üretimini etkiler”
İNTES Başkanı Koçoğlu, geçtiğimiz günlerde açıklanan arsa ve konut vergi değeri yüksek yerlerdeki konutlardan daha fazla KDV alınması düzenlemesine ilişkin yaptığı değerlendirmede “Bu düzenleme inşaat sektöründeki nitelikli konut yatırımlarını azaltabilir” uyarısında bulundu. Koçoğlu, “Sosyal konut üretimini, bu konudaki deneyimini ve marka değerini her geçen gün artıran TOKİ başarıyla gerçekleştiriyor. Bu konuda TOKİ yatırımlarının her şekilde desteklenmesi ve önünün açılması doğrudur. İnşaat sektörü daha nitelikli, daha farklı gelir gruplarına yönelik projeleriyle öne çıkıyor. Arsa ve konut değeri yüksek yerden daha yüksek KDV, inşaat sektöründeki yatırımları daraltabilir ve özel konut üretimini olumsuz etkileyebilir. Bu daralma, lokomotif sektör olması nedeniyle tüm ekonomiyi olumsuz etkileyebilecektir” ifadelerini kullandı.