Sık gözlük değiştirenler dikkat!
En fazla teşhis karışıklığına neden olan hastalıklardan Miyasteni’nin yarattığı yutma güçlüğü ölümlere yol açabiliyor.
Hareketten sorumlu sinirlerin kasa bağlandığı yerlerdeki bozulmadan ortaya çıkan Miyasteni’nin ilk belirtileri gözlerde ortaya çıkıyor
Türk Nöroloji Derneği (TND) Yönetim Kurulu ve Nöromüsküler Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Akalın, dalgalı seyir gösteren belirtileri küçümsememek gerektiğini belirterek, “Gün içinde değişkenlik gösteren ve aktivite ile artan yakınmaları olan hastaların mutlaka bir nöroloji uzmanına gitmeleri gerekir” dedi.
Günümüzde zor teşhis konulabilen nörolojik hastalıklardan olan Miyasteni için belirtilerin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Hareketten sorumlu sinirlerin kasa bağlandığı yerlerdeki bozulmadan ortaya çıkan Miyasteni’nin yarattığı yutma güçlüğü, ölümlere yol açabiliyor. İlk belirtileri gözde ortaya çıkan hastalık, en fazla kadınları vuruyor.
Türk Nöroloji Derneği(TND) Yönetim Kurulu ve Nöromüsküler Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Akalın, dalgalı seyir gösteren belirtileri küçümsememek gerektiğini belirterek, “Gelişebilecek solunum ve yutma güçlüğü ölümle sonlanabileceğinden gün içinde değişkenlik gösteren ve aktivite ile artan yakınmaları olan hastaların mutlaka bir nöroloji uzmanına gitmeleri gerekir” dedi.
Bağışıklık sistemi şaşırırsa!
TND Yönetim Kurulu ve aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fak. Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akalın, Miyasteni’nin bağışıklık sisteminin ‘şaşırması’ ile ortaya çıkan hastalıklardan olduğunu ifade ederek, sistemin günün birinde kendi bedenine ait bir proteine yabancı protein muamelesi yapabildiğini, bunun da hastalığa neden olduğunu söyledi. “Burada bağışıklık sisteminin yabancı kabul edip saldırdığı ve yok etmeye çalıştığı yer kas sinir bileşkesindeki bir bölgedir. Bir yandan bağışıklık sistemi burayı yok etmeye çalışırken bir yandan da vücut burayı yenilemeye tamir etmeye çalışmaktadır” diye açıklama getiren Akalın, şu bilgileri verdi:
“Miyasteninin temel özelliği kasların çabuk yorulmasıdır. Stres, ateşli hastalıklar, gebelik, menstruasyon, aşı, bazı ilaçlar hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Bunlar hastalığın sebepleri değildir. Çoğu zaman uykusuzluk ve stres bir araya gelerek ilk semptomların ortaya çıkmasına neden olur. Genellikle ilk belirtiler göz kaslarına aittir. Bir veya iki taraflı göz kapağının düşmesi, çift görme gibi… Otomobil kullanan veya televizyon seyreden bir hastada dakikalar veya saatler içinde bu belirtiler ortaya çıkabilir. Tipik olarak dinlenmekle, uyumakla bu belirtiler kaybolabilir. Hastalar sabahları iyi, öğleden sonra akşama doğru (yorgunluk arttıkça) daha kötüdürler. Güçsüzlüğün egzersizle artması, dinlenmekle düzelmesi, Semptomların gün içinde, günden güne, haftalar veya yıllar içinde dalgalanma göstermesi, kısmi veya genel kas tutulumu (bazı kaslar güçsüz iken aynı anda bazı kaslar normaldir) tipik özellikleridir. Alınan bazı ilaçlar ise belirtilerin alevlenmesine ve ağırlaşmasına neden olabilmektedir.”
Kadınlar da hem genç hem ileri yaşlarda ortaya çıkıyor
Miyasteni hastalığının kadınlarda hem 20-30 arası hem de 50 yaş üzerinde, erkeklerde ise daha çok 50 yaş üzerinde ortaya çıktığını kaydeden Akalın, genelde ‘ilerleyici ‘ olan hastalığın ilk yıllarda daha ‘ağır’ seyrettiğini vurguladı. Hastalığın ilerlemesi halinde yemekleri yutmanın olanaksızlaştığını anlatan Akalın, hastalığın seyri ve teşhisi konusunda şunları söyledi:
“Hastaların yüzde 15-25’inde, genellikle ilk 3 yıl içinde, yoğun bakım gerektirecek ağır solunum yetmezliği görülebilir. Bu durum miyastenik kriz olarak isimlendirilir ve çok acil müdahale gerektirir. Yıllar içinde miyastenik yakınmalar sönerek azalır ama hastalık dalgalanmalarla sürer. Belirtilerin dalgalı seyir göstermesi bazen doktorları da yanıltarak Miyasteni dışında hastaya başka tanıların konulmasına neden olabilmektedir. Bazı hastalar da belirtilerin bir görünüp bir kaybolmasını psikolojik olarak yorumlayabilmektedirler. Dalgalı seyir gösteren belirtileri küçümsememek gerekir. Gelişebilecek solunum ve yutma güçlüğü ölümle sonlanabileceğinden gün içinde değişkenlik gösteren ve aktivite ile artan yakınmaları olan hastaların mutlaka bir nöroloji uzmanına gitmeleri gerekir.”
Tedavisi mümkün!
Teşhis konulduktan sonra Miyasteni hastalığının tedavisinin mümkün olduğunu hatırlatan Mehmet Akli Akalın, “Ağızdan alınan ilaçlarla hastalar tedavi edilirler. Bazı hastalarda hastaneye yatırılarak özel bazı ilaçların serum şeklinde verilmesi gerekebilir. Tedavi uzun süreli olabilir. Bu süre sonunda hastaların büyük bir bölümü sağlıklarına kavuşarak normal hayatlarını sürdürmekte, hatta hamile kalıp çocuk doğurabilmektedirler” diye konuştu.
Miyasteni hastalığının belirtileri
- Sık sık gözlük değiştirme (çift görmesi olan hastanın göz hastalığı olduğunu zannetmesi sonucu)
- Bulanık görme (çift görmenin değişik algılanması)
- Sert gıdalardan kaçınma (çiğnerken yorulmaya bağlı)
- Aktivitelerden uzaklaşma (kolay yorulma nedeniyle)
- Uykulu görünüm (Tek veya çift taraflı göz kapaklarında düşüklük)
- Yerken sık sık öksürme (yutma bozukluğuna bağlı nefes borusuna gıda kaçması)
- Zayıflama (yutma ve çiğneme bozukluğu nedeniyle yemekten kaçınma sonucu)
- Konuşma bozukluğu (geniz kaslarının güçsüzlüğüne bağlı hım hım konuşma)
- Ses kısıklığı ve Hım-hım konuşma (ses tellerinde güçsüzlüğe bağlı olarak)
- Konuşma, yutma, çiğneme zorluğu
- Yüz ifadesinde ve üfleme ile ıslık çalmada bozulma
- Kollarda güçsüzlük
- Yürüme zorluğu
- Solunum sıkıntısı
- Baş düşmesi, ensede kramp