Türkiye Deri Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜDİS) ve Uyguner Deri Pazarlama Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner:
“Artık hem AB’de hem Asya’da varız”
“Sektörün ihtiyacı olan tevsi yatırımlar için Avrupa’daki kriz bir fırsat!”
Bu yıl AB’ye ihracatın yüzde 10 artmasını beklediklerini belirten Uyguner, “Hem sağlıklı, hem kaliteli deri üretiyoruz. Bunun karşılığını almak hakkımız ancak hedeflenen ihracat rakamlarına ulaşmamız için kayıt dışılık sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor” dedi.
Deri sektörü, bu yıl ‘zor’u başardı… Türkiye Deri Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜDİS) ve Uyguner Deri Pazarlama Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner, Avrupa’da derinleşen krizi fırsata çevirmeyi başardıklarını belirterek, “Artık hem AB’de hem Asya’da varız” dedi.
Uyguner, “Hem sağlıklı, hem kaliteli deri üretiyoruz. Bunun karşılığını almak hakkımız ancak hedeflenen ihracat rakamlarına ulaşmamız için kayıt dışılık sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Bu sorun çözülürse, 2023 yılında 5 milyar dolarlık ihracat hayal olmaz” diye konuştu.
Burak Uyguner’in Türk Deri Sektörü ve ihracat verileriyle ilgili açıklaması şöyle:
“Türk Deri sektörü, bugüne kadar çok sıkıntılı dönemlerden geçti, hala da geçiyor. Özellikle 2008 yılında başlayan küresel kriz ve geçirdiği evreler bizi de olumsuz etkiledi. Bu yoğun çabalarımız ve yükselişimiz, birçok olumsuzluğa rağmen sürüyor. Bunu özellikle belirtmek istiyorum çünkü Avrupa’da krizin derinleşmesi sektörümüzde de doğrudan ve dolaylı etkilere yol açtı.
Yanısıra başta Suriye olmak üzere komşularla yaşanan krizlerin dolaylı etkilerini de unutmamak gerekiyor. Örneğin, Suriye… Suriye’ye ihracatımız çok fazla değil ama Türkiye’nin Suriye ile gerginliğinin derinleşmesi bu ülkenin müttefiki olan Rusya ile ticaretimizi etkileyebilir.
Aslında bu ortamda deri sektörü ‘bıçak sırtında’ diyebiliriz ama bizim küçülme gibi bir lüksümüz yok. Sektörümüzün kapasite düşürme, işçi çıkarma gibi lüksleri yok. Pazar çeşitlendirmesi konusunda ataklarımız sürüyor ve sürecek ancak daha başarılı olmamızın önündeki bazı engellerin ortadan kaldırılması bizim için hayati önem taşıyor.
“Her şeye rağmen (!) başarıyoruz”
Sektör olarak bu konjonktürde ihracat atağı ve pazar çeşitlendirmesi için mücadele ediyoruz. Bavul ticareti de dahil edildiğinde deri sektörünün toplam ihracat rakamı 3 milyar doları dahi aşıyor.
Uluslararası pazarlarda “Türk Deri Sektörü” markasını oluşturma konusunda yıllardır çaba gösteriyoruz. Bu yıl her şeye rağmen(!) bu konuda daha iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim.
Avrupa’da yaşanan ekonomik krize rağmen, deri sektörü olarak ihracatımız bu yılın 9 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.04 artışla 1 milyar 182 milyon dolara ulaştı. 2011 yılı için 616 milyon dolar olan AB ülkelerine deri sektörü ihracatımızın, 2012 yılında ise yüzde 10’luk artışla 670 milyon dolara çıkmasını bekliyoruz.
Bütün dünyanın çok ciddi bir kriz yaşadığı dönemde, ihracatta yüzde 10’luk bir artış sağlamanın önemli bir başarı olduğunu düşünüyoruz.
“Hayaller gerçekleşir yeter ki kayıt dışılık önlensin”
AB Türkiye’nin geleneksel pazarlarının başında geliyor… Ancak küresel krizde de gördük ki, sadece belli bir bölge ya da ülkeye bağımlı bir ihracat politikası doğru bir politika değil. Deri sektörü olarak özel önem verdiğimiz pazar çeşitlendirmesi çabaları son yıllarda sonuç vermeye başladı
Son 2 yılda bu konuda önemli aşamalar kaydettik. Dünya deri pazarının lideri Çin’e ve uzak doğudaki bir başka önemli pazar olan Hong Kong pazarına da girmeyi başardık. Türk dericileri olarak, 2011’de Çin’e 43 milyon, Hong-Kong’a ise 45 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik.
Bu yıl da dünya lideri Çin’e ihracatımız artarak sürüyor. Ocak- Eylül döneminde Çin’e ihracatımız 33 milyon doları aştı. Bu ülkeye ihracatımızın çok daha yüksek seviyelere çıkmasını uzak bir ihtimal olarak görmüyoruz. Dolayısıyla birkaç yıl öncesine kadar hayal olan Çin bugün bizim pazarımız!
Bölgesel olarak baktığımızda Asya ülkeleri, sektörümüzün dünyaya açılma ve ihracat pazarını çeşitlendirme çalışmalarında önemli bir yer tutuyor. Dünyanın yükselen yeni pazarlarını bünyesinde barındıran bu bölgeye Türk Deri Sektörü, 2011 yılında yaklaşık 121 milyon dolarlık ihracat yaptı. Bu trendin bundan sonra da artarak süreceğini öngörüyoruz.
Sektörün 2023 ihracat hedefi ise 5 milyar dolar… Bu rakam hayal değil ancak bunun için yurtiçinde önemli sorunlarımıza çözüm gerekiyor. Çünkü biliyoruz ki, yurtiçinde yapısal bazı sorunların sürmesi halinde, sektörün tek başına mücadelesi yeterli olmayacaktır.
Bizim krizlere rağmen ayakta kalabilmemizin ve ihracat ataklarımızı devam ettirmemizin yolu kayıt dışılıkla mücadeleden geçiyor. Ham derinin faturası yok, gümrüklerden gelen bir sürü kaçak mal var. Dolayısıyla hükümetten beklentimiz teşvik değil, kayıt dışılık ile mücadele.
Krizi fırsata çevirmenin yolları!
Ekonomik krizin yaşandığı İtalya’da Türk Deri Sektörü olarak krizi fırsata çevirmek için birçok girişimimiz oluyor. Dünya deri sektörünün önemli aktörlerinden İtalya’da bugün birçok deri fabrikası kriz nedeniyle iflasın eşiğinde… Bu fabrikalar satın alınarak, üretim alt yapısı Türkiye’ye getirilebilir. Zaten 5 milyar dolarlık ihracata ulaşacaksak, sektör olarak tevsi yatırımları yapmamız gerekiyor. Fabrikalarımızın mevcut durumuyla bu hedefe ulaşmamız mümkün değil. Avrupa’daki krizde göreceli olarak ucuzlayan fabrikaların satın alınması tevsi yatırım ihtiyacını da karşılayabilecek bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
Böyle bir fırsat tabakhanecilik için geçerli olduğu kadar ürün için de geçerli. Kriz ortamında, ayakkabı, çanta gibi nihai ürün ihracatçılarının, yurtdışından marka satın almaları, hem sektörün güçlenmesi hem de ihracatın ‘marka bazlı sürdürülebilmesi’ için çok önemli. Sektördeki ürün ihracatçılarından buna benzer ataklar bekliyoruz.