“Bir Osmanlı Kasabası Göynük” Ankara’da…

Göynük, “Bolu Tanıtım Günleri”nde Ankaralılarla buluşuyor…

Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan:
“Ankaralılar Göynük’ün güzelliklerini ‘Bolu Tanıtım Günleri’nde görme fırsatını bulacak”

Bolu’nun şirin ilçesi Göynük, yöresel güzelliklerini ve değerlerini Ankaralılarla buluşturuyor… Göynük bünyesinde barındırdığı güzelliklerini 14-17 Haziran tarihleri arasında Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Bolu Tanıtım Günleri”nde Ankaralılara sergileyecek.

Bolu Kalkınma ve Tanıtım Vakfı tarafından organize edilen “Bolu Tanıtım Günleri” ile Bolu’nun tarih, kültürel, turizm, spor alanlarındaki zenginliklerinin, yöresel değerlerinin etkin biçimde tanıtılması hedefleniyor. Bolulu sanatçıların da yer alacağı organizasyonda, halk oyunları gösterileri, söyleşiler düzenlenecek ve geleneksel yemekler tanıtılacak. Tanıtım Günleri etkinliği bin 700 metrekare alanda yapılacak ve 4 gün sürecek. Göynük, yüz metrekarelik alanda, Göynük Kaymakamlığı, Göynük Belediyesi, Halk Eğitim Merkezi, Göynük Belediyesi İktisadi İşletmesi Yöresel Dokuma Atölyesi, Sivil Toplum Kuruluşları ve hediyelik eşya satan ilçe esnafı standları ile ziyaretçilere açık olacak.

“Tanıtım Günleri”nde Göynük Gelenekleri“

Tanıtım Günleri”nde yer alacak yemek standında, Göynük’ün yöresel lezzetlerinden ‘dik börek’, ‘sarma’, ‘gözleme’, ’ keş’ ve Göynük’ün özel tatlısı ‘uğut’ tadılabilecek. Yöresel Dokuma Evi standında ise ‘tokalı örtü’, ‘pala bezi’ kilimler gibi yok olmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları, ‘peşkir’, ‘saçaklı örtü’, ‘kabak örtü’, ‘karaboyalı örtü’ ve ‘göynük bezi’ de bulunacak. Göynüklü kadınlar, günlük kıyafetleri olan Göynük donu ve Göynük şalı, bindallı ve tokalı örtü ile folklorik kıyafetlerini sergileyecek.

Göynük Belediye Başkanı Kazan; “Göynük cazibe merkezi olma yolunda ilerliyor”

Göynük Belediye Başkanı Kazan; Ekim ayından beri ilçelerinin tanıtım faaliyetlerini hızlandırdıklarını belirterek, “Çalışmalarımızın yansımalarını görmek bizleri çok mutlu ediyor. Tanıtımın getirdiği değişimi en çok hisseden ilçelerden biriyiz. Göynük cazibe merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. “Bolu Tanıtım Günleri”nde Bolu’nun tüm güzelliklerini Ankaralılarla buluşturacağız. Göynük stantlarında Göynük’ün zenginliklerini ve güzelliklerini sergileyeceğiz. Ankaralılara çok yakın bir mesafede olan Göynük hafta sonları Ankaralılara tarihi, doğal güzellikleri ile nefes aldıracak bir nitelik taşıyor ” dedi.

Kazan, Göynük’ün turizm potansiyelinin yüksek olduğunu belirterek, hedeflerinin Göynük’ü önümüzdeki 5 yıl içinde dünyanın her tarafında tanınabilen bir marka şehir yapmak olduğunu söyledi.  “Bolu Tanıtım Günleri” ile Göynük’ü Ankaralılara aktaracaklarını ifade eden Başkan Kazan, Göynük’ü ziyaret edeceklerin karşılaşacakları doğa, tarih ve manevi iklimi ise şöyle özetliyor:

“Göynük, ‘vadide bir tablo’, ‘eski zaman rüyası’, ‘bir Osmanlı kasabası’ diye tanımlanan doğal ve tarihi güzellikleri ile gizli kalmış bir cennet köşesi… Sakin, huzur dolu ve Akşemseddin Hazretleri’nin manevi zenginliğinin hissedildiği bir kent. Dar sokakları, Arnavut kaldırımları, tarihi eserleri ve ahşap cumbalı evleri ile yemyeşil bir vadide yer alan ‘yaşayan tarihi kent’ Göynük, eskiyi eskitmeden günümüze kadar gelen ender şehirlerden. Göynük’e gelenler tarihi evlerimiz ve konaklarımızda konaklayarak yüzyıllar öncesinin havasını soluyabilir, çok özel yöresel lezzetlerimizi tadabilirler. Ayrıca, Göynük’e has dokuma ve el sanatları atölyemizin ürünlerini satın alabilirler.”

“Bir Osmanlı Kasabası Göynük”

Göynük, son zamanlarda adından en fazla söz edilen yaşam merkezlerinden biri haline geldi. Otantikliği ile Tarihi Kentler Birliği üyesi olan ve ”sakin şehir” unvanı için de girişimlere başlayan Göynük sadece turistik güzellikleri ile değil, yatırım potansiyeliyle de yerli ve yabancı birçok işadamı ve girişimcinin “yakın takibine girmiş” durumda.

Osmanlı mimarisinin tüm özelliklerinin sergilendiği nadir yerlerden biri olan Göynük, özgün ve bozulmamış mimarisiyle kendisini ziyaret edenleri adeta bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Doğal güzellikleri ile fotoğrafçıların da uğrak yeri haline gelen Göynük, İstanbul ve Ankara’ya olan yakınlığıyla hafta sonları için ideal bir kaçış mekânı niteliği taşıyor.

Sakarya Muharebesi’nin kazanılmasının ardından inşa edilen Zafer Kulesi ise ilçeye en hakim tepede bulunuyor ve heybetli duruşuyla Göynük’e gelenleri selamlıyor. Gece ve gündüz iki ayrı güzelliğe sahip Zafer Kulesi, özellikle gece ışıklandırmasıyla karanlıkları yaran bir ışık şekline bürünüyor.

Tarihi dokusu ve zengin kültürü kadar doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen Göynük, yanı başındaki Çubuk ve Sünnet gölleriyle de misafirlerine eşsiz güzellikler sunuyor. Erenler ve Kurudal arasındaki dar vadinin heyelan sonucu kapanması ile oluşan göller modern tesisleri ve oksijen deposu ormanları ile tatilcilerin gözde mekanları arasında yer alıyor.

Sünnet Gölü, çevresinde bulunan piknik alanları, doğa yürüyüş alanları, balık avcılığı ile trekking tatilcilerinin tercihleri arasında. Çubuk Gölü’ndeki bir dizi film için oluşturulan yel değirmenleri ise doğa ile uyum içinde ziyaret edenleri büyülüyor.

Göynük, zengin kültürünün yanında mutfağıyla da fark yaratıyor. Göynük mutfağının ünü yüzyıllar ötesine dayanıyor. Tavuk başta olmak üzere sarayın sebze ihtiyacının karşılandığı ilçe, Osmanlı sarayına çok sayıda aşçı ve hizmetli de yetiştirmesiyle de ünlü… Uğut, okla tatlısı, küllü çörek, kabaklı gözleme farklı tatlar sunarken, sakızlı bakla çorbası, kaşık sapı, palize, paşa pilavı ve kedi batmaz ilçeye özgü diğer yemekler. İlçede bu lezzetlerin tadılabileceği yöresel restoranlar da yer alıyor.

Göynük’te el sanatları ise hala canlılığını koruyor. Tokalı örtü, pala bezi kilimler gibi yok olmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatları da Göynük’te kurulan atölye ile gelecek nesillere aktarılıyor. Ayrıca, peşkir saçaklı örtü, kabak örtü, karaboyalı örtü ve göynük bezi de diğer el dokuma ürünleri yer alıyor.

Yeni Bir Film Platosu

Göynük, tarihten damıtılarak gelen güzelliklerini itinayla koruyan kent, yeni bir film platosu olma yolunda hızla ilerliyor. Daha önce “Akrebin Yolculuğu”, “Kukuriku: Kadın Krallığı”, “Bendeyar” adlı sinema filmlerime ev sahipliği yapan Göynük ilçesi, en son Cansu Dere ve Sarp Akkaya’nın başrolünü üstlendiği “El Yazısı” filmine de ev sahipliği yaptı.

Tarihi Göynük Evleri Büyülüyor

Otantik Osmanlı mimarisine sahip olmasından dolayı kentsel sit alanı ilan edilen Göynük’te 32 restorasyonu tamamlanmış, 105’i restorasyon projeleri devam eden 137 Göynük evi yer alıyor. Dar sokakların arasından gözüken Göynük evleri, yaşayan evler özelliği taşıyor ve ziyaret edenleri büyülüyor. Tarihi konaklarında 100-150 yıllık bir geçmişi barındıran Göynük, gelenlere bu konaklarda kalma fırsatı da sunuyor.

Akşemseddin’in Diyarı

İstanbul’un manevi fatihi Akşemseddin Hazretleri’nin Türbesi de Göynük’te… Başta İslami bilimler olmak üzere tıp, astronomi, biyoloji ve matematikte zamanın ünlülerinden olan Akşemseddin Hazretleri, 15. Yüzyılın en büyük sufilerinden biri ve çok yönlü Türk bilim adamı. “Hastalıklar insandan insana gözle görülmeyecek kadar küçük tohumlar vasıtasıyla geçer” diyerek mikrobu ilk tanımlayan kişi olan Akşemseddin Hazretleri, ‘mikrobiyolojinin babası’ olarak kabul ediliyor. 1988 yılından bu yana her yıl Mayıs ayının son haftası Akşemseddin Hazretlerini anma etkinlikleri düzenleniyor ve türbeyi yılda 50 bin kişi ziyaret ediyor.