TÜRKİYE KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ TARTIŞIYOR…
AYNA YAPI YÖNETİM KURULU BAŞKANI İSMAİL YERLİKAYA: “BOLU’DA KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ GÜNDEME ALMALIYIZ”
Ayna Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yerlikaya, kentsel dönüşüm tartışmalarını Bolu açısından değerlendirdi.
Yerlikaya,“Kentsel Dönüşüm ile ilgili yasa ve düzenlemeler tamamlanma aşamasında. Bolu’da kentsel dönüşümü gündeme almalıyız. Kentsel dönüşümü tartışmanın zamanı geldi. Kamudan özel sektöre, vatandaştan medyaya Bolu’da da kentsel dönüşümü tartışmalı ve Bolu için en iyiyi bulmalıyız. Nüfus artışı ve faizlerin düşük oluşu nedeniyle Bolu’da da konut talebindeki artışın devam edeceğini öngörüyoruz. Sektördeki talep yoğunluğu nedeniyle hızlı yapı üretiliyor. Bu da hedefsiz ve plansız yapılaşmaya neden oluyor. Bolu artık gelecek kuşakları için bu süreci masaya yatırmalı. Sorumluluğumuz büyük. Doğru projeler üretmeli ve halkımızın hizmetine sunmalıyız” dedi.
“SAĞLAM, GÜVENLİ VE YAŞAMSAL KÜLTÜRE UYGUN KONUTLAR ÖNCELİĞİMİZ”
Üretilen tüm konut ve yapılarda Bolu’nun deprem riskinin gözönüne alınmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken İsmail Yerlikaya, “Türkiye’nin pek çok yöresi gibi Bolu da depremin acılarını yaşamış bir şehir. Ürettiğimiz tüm konut ve yapılarda deprem riskini göz önüne almamız, bir daha o acıların yaşanmaması için hayati önem taşıyor. Önceliğimiz, Bolu halkı için sağlam, güvenli ve yaşamsal kültüre uygun konutlar, yapılar üretmek olmalı. İnşaat sektöründe yer alan tüm tarafların artık rant ve çabuk para kazanma hırsını bir tarafa bırakması, kaliteye önem vermesi gerekiyor”şeklinde konuştu.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM, TARIMSAL KAZANCA DÖNÜŞMELİ”
Bolu’da hızlı nüfus artışı ve hızlı şehirleşme nedeniyle konut üretiminin tarım arazilerine kaydığına dikkat çeken Ayna Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yerlikaya, kentsel dönüşümde ‘geridönüşüm’ mantığının yerleştirilmesiyle, Bolu’nun değerli tarım arazilerinin yapılaşmaya kurban edilmeyeceğini söyledi.
Yerlikaya, “Bolu’da hızlı nüfus artışı ve hızlı şehirleşme nedeniyle konut üretimi, betonla tanışmamış arazilere kayıyor. Konut ya da yapı üreten firmalar, mevcuttaki atıl arazi deposu olan bölgeleri değerlendiremiyor.Özellikle ilk yerleşim merkezlerinde,miras yoluyla ikinci üçüncü hatta dördüncü kuşaklara geçmesiyle oluşan çok hisseli yapı, baba toprağı anlayışı gibi nedenlerle zorluk yaşanıyor. Bu durum, firmaları tarım alanlarına kaydırıyor. Değerli tarım arazilerimiz hızla tükeniyor. Kentsel dönüşümde ‘geri dönüşüm’ anlayışını sağlamalıyız. Her sektörde geri dönüşümle ilgili çalışmalar yapılıyor. Beyaz
etten plastik sektörüne, hatta suya kadar. İnşaat sektöründe de ‘geri dönüşüm’mantığının yerleştirilmesiyle bir çok engeli aşabiliriz. Böylece tarımsal alanlar imara açılmaz ve değerli arazilerimiz yapılaşmaya kurban edilmez. Kentsel dönüşüm sürecini tarımsal kazanca dönüştürmeliyiz. Tarım alt yapımızın korunması için bu konu çok önemli” dedi.
Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında merkezde bulunan dar yolların da genişletilmesi gerektiğini belirtenYerlikaya, “Merkezde bulunan atıl ve modern yaşamdan uzak yapıların yenilenmesi sırasında dar sokak ve caddeleri de genişletmeliyiz. Yollarımıza itfaiye ve ambulans girerken artık zorlanmamalı” dedi.
“BOLU’YA ÖZGÜN BİR KENTSEL KİMLİK”
Kentsel dönüşüm sürecinin Bolu’nun şehir dokusuna, kültürel ve tarihi kimliğine uygun bir “kentsel kimlik” oluşumu için fırsat oluşturabileceğine dikkat çeken Ayna Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yerlikaya, bu anlayışın Bolu’yu turizm açısından ulusal ve uluslararası düzeyde çok özel bir yere taşıyacağını kaydetti.
Yerlikaya,“Kentsel dönüşüm ile bir fırsat yakalayabiliriz. Bolu’nun dokusuna, kültürel ve tarihi kimliğine uygun yapı tasarımları gerçekleştirebiliriz. Bolu’nun özgün bir kentsel kimlik kazanması, turizm potansiyelimizi, ulusal ve uluslararası düzeyde çok özel bir noktaya taşıyacaktır. Özellikle şehir merkezinde çöküntü alanlarını, ömrünü tamamlamış, can ve mal güvenliğini tehdit eden yapıları, bölgemizin tarihi ve kültürel değerlerini göz önüne alarak yeniden inşa edebiliriz. Onarımlarda da bunu göz önüne alabiliriz. Bugünün teknolojisi ile geçmişimizle bütünleşen, nitelikli, estetik, ruhu olan bir kent bırakalım gelecek kuşaklarımıza. Bolu, o zaman ekonomik ve sosyal açıdan, doğal güzellikler açısından yaşam kalitesini yakalamış, Bolulara yakışan özgün bir kent haline gelir. Yeter ki var olan potansiyelimizi doğru projelerle değerlendirebilelim. Bolu’yu tarihiyle, kültürüyle, özgünlüğüyle birlikte dönüştürelim. Çocuklarımıza, torunlarımıza gururlu, özgün bir şehir bırakalım” şeklinde konuştu.
Dönüşümde ‘geri dönüşüm’ mantığının yerleştirilmesiyle, Bolu’nun değerli tarım arazilerinin yapılaşmaya kurban edilmeyeceğini söyledi.