Ayna Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yerlikaya:
“Bolu Yabancılar İçin de Cazibe Merkezi Haline Gelecek”
“Konut Sektöründe Sağlam ve Güvenilir Firmalar Ayakta Kalacak”
AYNA Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yerlikaya, son dönemdeki konut sektörü ile ilgili gelişmeleri değerlendirdi. Mütekabiliyet Yasası’nın değişmesinden sonra Bolu’nun yabancılar için de cazibe merkezi haline geleceğini belirten Yerlikaya, “Unutmayalım ki, sanayiciler teşviklerin yoğun olduğu illere yönelirler ama bireyler, kültürel, doğal zenginliği olan sosyo-ekonomik olarak gelişmiş illeri tercih ederler. Bolu yabancılara mülk satışında da ön plana çıkacaktır” dedi. Türkiye’nin artık borç yöneten değil, reel sektörün gelişimine kaynak ayıran bir ülke haline geldiğini ifade eden Yerlikaya, konut sektöründe artık sağlam ve güvenilir firmaların ayakta kalacağını söyledi.
“ ‘Huzur kenti Bolu’ yabancıların en fazla ilgi göstereceği illerin başında gelecek”
Yabancılara gayrimenkul satışını düzenleyen Mütekabiliyet Yasası’nın Mayıs ayında yürürlüğe girmesini olumlu karşılayan Yerlikaya, “Daha önce yabancılara yine mülk satılıyordu ancak bu Türk şirketler üzerinden yapılıyordu. Yasa sayesinde mülk satışı, legal ve sağlıklı bir yapıya kavuşturuldu. Yasanın çıkmasıyla beraber mülk satışında artışlar bekliyorum. Son veriler de bu beklentimi doğruluyor. Bolu’nun da bu dönemde yabancıların ilgi göstereceği iller arasında yer alacağına inanıyorum” şeklinde konuştu. Yerlikaya, Bu konudaki beklentilerini şöyle özetledi:
“Türkiye genelinde değerlendirirsek, Yeni Mütekabiliyet Yasası, yabancılara mülk satışının yasal çerçeve içinde devletin direkt takibi ve denetimi altında yapılmasını sağlayacak. Bu gelişmenin kayıt altına alma çalışmaları ve daha sağlıklı hedeflerin belirlenmesi açısından faydalı olacağına inanıyorum. Yeni dönemde yabancılar, önce İstanbul gibi metropolleri değerlendireceklerdir. Bunun dışında turizm potansiyeli yüksek, doğal güzellikler ve kültürel açıdan zengin illerin tercih edileceğini düşünüyorum. Bolu, tüm zenginliklerinin ve güzelliklerinin yanı sıra, kişi başına düşen milli gelir açısından ilk sıralarda yer alması, İstanbul ve Ankara gibi iki büyük metropolün arasındaki bir lokasyonda olması, dışarıdan göç almadığı için de kozmopolit bir yapıya sahip olmaması gibi ayrıcalıklarıyla yabancıların en fazla ilgi göstereceği iller arasında olacak. Unutmayalım; sanayiciler teşvik uygulanan illere yönelebilir ama bireyler, her zaman kültürel ve ekonomik açıdan belli doygunluğa ulaşmış yerleri tercih eder. Bu nedenle, ‘Huzur kenti Bolu’nun yabancıların adaptasyon açısından kendilerini rahat hissedeceği bir il olacağına, yeni yasadan diğer illere göre daha fazla yararlanacağına ve bir cazibe merkezi olacağına inanıyorum”
“Konut sektöründe sağlam ve güvenilir şirketler ayakta kalacak”
Türkiye genelinde konut arzının fazla olması ve bu nedenle ekonomik sorunlar yaşanması konusundaki uyarıları değerlendiren İsmail Yerlikaya, “Türkiye’de niteliksiz konut fazlamız var. Aslında Türkiye’de konut sektörü, medium beden giyen birine x-large elbise dikmekle eşdeğer bir tutum içinde. Ama hükümetin uygulamaları sayesinde bu durum hızla tersine dönüyor” dedi. 10 yıldır siyasi istikrarı yakalayan Türkiye’nin borç ekonomisinden üreten ekonomiye geçtiğini, kayıt dışılığın önlenmesi açısından alınan önlemlerin sonuç vermeye başladığını belirten Yerlikaya, 2008 krizinin etkileri tüm dünyada sürerken, Türkiye’nin istikrarlı bir büyüme içinde olmasının bir şans olduğunu bu durumun konut sektörüne de yansımaya başladığını bildirdi.
“Artık yıldızı parlayan bir ülke var ve bu ülkede, bankalar asli görevlerine dönüyorlar. Borç için değil üretim için çalışan bir ülke olunca finans sektörü reel sektörü destekleme misyonuna yeniden kavuştu” diyen Yerlikaya, yaşanan süreç ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Daha önce her önüne gelen şirket konut yapıyor ve bu denetlenmiyordu. Ama artık bakkal mantığıyla ve bilinçsiz iş yapan şirketler daha profesyonel olmak zorunda. Çünkü satış aşamasında arkasında siyasi iradenin olduğu ciddi denetimlerle karşı karşıyalar. Bu süreç, inşaat sektöründe şirketlerin kurumsallaşmasına, bilgi ve finansman açısından güçlü olan şirketlerin öne çıkmasına, diğer şirketlerin ise piyasadan yok olmalarına neden olacak. Yani artık sağlam ve güvenilir şirketler ayakta kalacak.”
“Medium bedene x-large giydiriliyor!”
Bu gelişmelerle birlikte Türkiye’nin konut sektöründe yeni bir anlayışa kavuşacağına inandığını belirten Yerlikaya, konut sektöründe artık kişi başına düşen metre kareyi verimli kullanmanın zamanının geldiğini, çok büyük metrekareli konutlar yerine insanların ihtiyaçlarına göre konut üretmenin milli kaynak israfının da önüne geçeceğine inandığını söyledi. Yerlikaya, “Mevcut durumda ‘medium beden giyen birine, neredeyse x-large bir kıyafet dikiliyor’ gibi bir durumla karşı karşıyayız. Hedef odaklı konut üretimine ağırlık verilmesi gerekiyor. Hem vatandaşlara hem de biz firmalara düşen önemli görevler var. ‘Kaynakları verimli kullanmak’ bunların başında geliyor. Ülkemizin gelişmekte olan ülkeler klasmanından çıkıp, gelişmiş ülkeler klasmanına girmesinin koşullarından biri de bu. O yüzden, hem verileri iyi okumak hem de illerin sosyo-ekonomik yapılarındaki değişimi iyi gözleyerek, konut yapımına karar vermek gerekiyor. Ayrıca fertlerin ihtiyaçlarına göre konut yapımlarının planlanmasında da fayda var” dedi.