(Organizasyon, NeSS İletişim tarafından gerçekleştirilmiştir.)
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom ve AKKUYU NÜKLEER A.Ş., Türkiye ulusal medyası için “Akkuyu NGS inşaatı” konulu bir seminer düzenledi. Seminerde, Rosatom Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Alexander Voronkov ile, AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergei Butckikh’in yanı sıra, Türkiye Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) Yönetim Kurulu Üyesi Korcan Kayrın, Fransız mühendislik şirketi Assystem temsilcileri olarak Akkuyu NGS Nükleer Tesis İnşaat Denetimi Kıdemli Proje Yöneticisi Roger Larcher ve Nükleer Enerji Departmanı Direktörü Arzu Altay ile AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin genç uzmanları Yusuf Kılıç ve Özlem Arslan, Türkiye’nin önde gelen basılı ve dijital medya organlarını temsil eden basın mensupları karşısında konuşma yaptı. Seminerin moderatörlüğünü ise, ünlü spiker Canan Yener Reçber üstlendi.
Rosatom Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Alexander Voronkov, gazetecilere Rosatom Devlet Kuruluşu’nun temel faaliyet alanları hakkında bilgi vererek Rosatom’un uluslararası pazar payı ile ilgili rakamları paylaştı. Voronkov, Rusya’nın 3+ nesil VVER teknolojisi ile bu teknolojinin dünyadaki referansları konusundaki detayları da anlattı. Voronkov, “Türkiye’nin ilk nükleer santrali için seçmiş olduğu VVER-1200 projesi, Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un sadece dış piyasadaki amiral gemisi değil, aynı zamanda en modern projesidir. Bu tip reaktörler, Rusya ve dünya nükleer endüstrisinde var olan güvenlik alanındaki en iyi uygulamaları ve VVER reaktör ailesinin onlarca yıllık evrimsel gelişimini bir araya getirdi. Bu nedenle bu projenin yurt dışı ortaklarımızın dikkatini çekmesi şaşırtıcı değil. VVER-1200 tasarımı kapsamında inşa edilen ilk reaktör, 2017 yılında Rusya’da Novovoronezh NGS’de işletmeye alınmıştı. Bugün, dünyada bu tip 5 güç ünitesi bulunuyor. Bunların 4’ü Rusya’da ve 1’i Rusya dışında faaliyet gösteriyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin devreye alınmasıyla Türkiye de, modern ve güvenli bir nükleer santrale sahip olacaktır” dedi.
AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergei Butckikh ise seminerde, Akkuyu NGS inşaatı kapsamında geride bırakılan ana aşamalar ile 2021 yılı planları hakkında bilgi verdi. Sergei Butckikh ayrıca Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali inşaatının yüksek seviyede istihdam yarattığını kaydetti. Butckikh, “Şu anda projede toplam 11 bin kişi yer almakta, bu rakamın %80’i Türk vatandaşlarından oluşuyor ve 8 bin kişi doğrudan nükleer santralin inşasına katılmakta. İnşaatın en yoğun aşamasında, projede 12 binden fazla kişi istihdam ediliyor olacak. Dört güç ünitesinin tamamının devreye alınacağı aşamada, 700’den fazlası Türk mühendis olmak üzere, yaklaşık 4 bin NGS personeli projede yer alacak” dedi. Sergei Butckikh ayrıca NGS inşaatı için lisanslama sürecinin neredeyse tamamlanmış olduğunu vurgulayarak, “Akkuyu NGS’nin 4. güç ünitesi için inşaat lisansını bu yıl içerisinde almayı bekliyoruz. Bunun için gerekli lisans başvuru belgeleri 12 Mayıs 2020 tarihinde eksiksiz olarak Nükleer Düzenleme Kurumu’na sunulmuştu” ifadelerini kullandı.
Nükleer Mühendisler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Nükleer Enerji Yüksek Mühendisi Korcan Kayrın ise seminerde yaptığı sunumda, nükleer santral inşaat projelerinin sosyal ve ekonomik etkilerini ayrıntılarıyla açıkladı. Kayrın günümüzde nükleer üretimin, küresel elektrik talebinin %10’undan fazlasını, Avrupa elektrik talebinin ise %25’ini karşıladığını belirterek, “Nükleer güç santralleri, diğer üretim şekilleriyle karşılaştırıldığında %90’ın üzerinde olan kapasite kullanım faktörleriyle en verimli enerji kaynağıdır. Nispeten küçük bir alan kaplayan NGS’ler, arazinin ve doğal kaynakların en iyi şekilde kullanımını sağlıyor. Ayrıca nükleer enerji, karbon nötr bir enerji sistemine geçişi ve enerji güvenliğini sağlayabilir” dedi.
Akkuyu NGS ana tesislerinin yapı denetimini gerçekleştiren bağımsız bir şirket olan Assystem’in temsilcileri ise sunumlarında basın mensuplarına nükleer güç santrali inşaat denetim sürecini anlattı. Konuşmacılardan Roger Larcher, “Assystem, nükleer endüstride devreye alma çalışmaları, tasarım, proje yönetimi, inşaat kontrolü ve denetim alanında 50 yılı aşkın tecrübeye sahip. Çalışmalarımızı, Türkiye ve Rusya mevzuat normları ile, gerekli nükleer güvenlik seviyesini sağlamak için malzeme üretimi ve inşaat montaj işleri sırasında kesinlikle uyulması gereken uluslararası standart ve kuralları içeren Akkuyu NGS mevzuat listesi temelinde gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı. Çalışma arkadaşı Arzu Altay ise, gazetecilere Akkuyu NGS inşaat sahasında süregelen çevre izleme çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Assystem uzmanları, normatif belgelerde belirtilen şartlara uygun olarak flora ve fauna, yeraltı suları, deniz tabanı yüzey sedimanı ve sahadaki diğer birçok parametrenin durumu hakkında veri topluyor.
Rusya’da bulunan Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi’nden mezun olan AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin genç mühendisleri Yusuf Kılıç ve Özlem Arslan da gazetecilerle Rusya’da aldıkları “Nükleer Santraller: Tasarım, İşletme ve Mühendislik” eğitimini ve Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali inşaat sahasında yaptıkları çalışmalara ilişkin izlenimlerini paylaştı.
Hazırlık ve Onarım Birimi Uzmanı Yusuf Kılıç: “Tüm nükleer güç santrallerinde işletme personelinin eğitim planları birkaç yıl öncesinden hazırlanır, istisnasız tüm süreçler önceden modellenir ve hesaplanır. Şirkette yaklaşık iki yıldır çalışmama rağmen, şimdiden ekip arkadaşlarımla uyum sağlamayı ve bütün iş süreçlerini öğrenmeyi başardım” ifadelerini kullanırken, Radyasyon Güvenliği Birimi Uzmanı olarak görev yapan Özlem Arslan da, “Rusya’da son derece kaliteli ve çok yönlü bir eğitim aldım, nükleer santrallerde defalarca teknik ziyaretlere ve stajlara katıldım, Akkuyu NGS’de kullanılacak reaktör basınç kabının ve diğer bileşenlerinin üretildiği fabrikayı ziyaret ettim, her bileşenin ne kadar sıkı bir kontrolden geçerek üretildiğini gördüm ve nükleer endüstri işletmelerinde birinci önceliğin daima güvenliğe verildiğinden emin oldum” diye konuştu.
Seminer kapsamında “İnsanlık için Atom” adlı Rosatom belgesel projesinden iki bölümüm özel gösterimi de yapıldı. Filmlerin ana temasını, nükleer teknolojilerin insan hayatının iyileştirilmesi konusunda sağladığı faydalar ve nükleer tesislerin bulunduğu bölgelerin gelişimine yaptığı katkılar oluşturdu.
Seminer, gazetecilerin sordukları sorulara ayrıntılı yanıt ve yorumlar alabildikleri soru cevap bölümü ile sona erdi.
Seminerin videosunu izlemek için tıklayın.