‘Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi’ tamamlandı
Proje süresince Türkiye’deki okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 38’den yüzde 64’e yükseldi. Önümüzdeki yıllarda bu oranın yüzde 100’e çıkarılması hedefleniyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca başlatılan, UNICEF’ in teknik, AB’nin finansal katkısıyla hayata geçirilen proje ile dezavantajlı çocuklar için ‘erken çocukluk hizmetleri’ verildi.
Proje ile engelli, yoksul, göçmen, Roman, Türkçe konuşma zorluğu çeken, kırsal ve dağlık kesimde yaşayan dezavantajlı çocuklar ‘oyun’ ile tanıştılar.
Bulgular, oyun oynama olanakları sınırlı çocukların zihinsel gelişimlerinin ‘oyuncu’ yaşıtlarının yüzde 20-30 gerisinde olduğunu ortaya koyuyor.
Okul öncesi kazanımlar suç işleme oranını düşürüyor!
12 Mart 2010 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan, Cumhuriyet tarihinin en anlamlı projelerinden ‘Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi’ tamamlandı. UNICEF’in teknik desteği ve Avrupa Birliği(AB)’nin finansal katkısı ile hayata geçirilen proje ile 12 bin çocuk okul öncesi eğitimden ücretsiz yararlandı. Proje süresince Türkiye’deki okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 38’den yüzde 64’e yükseldi. Önümüzdeki yıllarda bu oranın yüzde 100’e çıkarılması hedefleniyor.
Bulgular, oyun oynama olanakları sınırlı çocukların zihinsel gelişimlerinin ‘oyuncu’ yaşıtlarının yüzde 20-30 gerisinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, 2015 yılında Türkiye nüfusunun üçte birinin 15 yaş altında olması beklenen Türkiye için çok büyük önem taşıyor. Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Nabi Avcı, UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaban, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Béla Szombati ve Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun’un katılımı ile 4 Ekim Cuma günü Istanbul Limak Eurasia Hotel’de düzenlenen Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi Kapanış toplantısında proje sonuçları paylaşıldı. Geleceğin ressamları, doktorları, öğretmenleri, bürokratları olarak toplantıya katılan 30 çocuk projenin tamamlanmasını ellerindeki balonlarla kutladılar.
Erken eğitimi seçtiler!
Türkiye’nin 10 pilot ilinde (Adana, Ağrı, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, Hatay, İzmir, Mersin, Şanlıurfa, Van) ‘3, 4, 5 Erken Eğitimi Seç’ sloganıyla yürütülen proje, öncelikli olarak dezavantajlı koşullarda yaşayan çocukların okul öncesi eğitim ve gündüz bakım hizmetlerinden faydalanmasını artırma hedefiyle için yola çıktı.
0-6 yaş grubundaki engelli, yoksul, göçmen, Roman, Türkçe konuşma zorluğu çeken, kırsal ve dağlık kesimde yaşayan dezavantajlı çocukları hedefleyen projenin önceliği ‘eğitimcilerin eğitimi’ oldu. Projede yer alacak tüm insan unsurları çağdaş pedagojik formasyonla donatıldı. 700’e yakın öğretmene akademisyenler tarafından ‘eğitici eğitimi’ verildi. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurumlarda eğitim programlarının kapasite artırımı konusunda önemli adımlar atılırken, Çalıştay’da belirlenen 300’ü aşkın öğretmen, 80 ilde görev yapan 23 bin öğretmene yönelik olarak, Okul Öncesi Eğitim Programı’nın tanıtımını yaptı. 66 üniversiteden 106 anabilim dalı başkanı ve akademisyenin katılımı ile yükseköğrenim programlarının güncellendi ve okul öncesi eğitim programı ile uyumlaştırılması sağlandı.
Türkiye için bir ilk!
Okul öncesi eğitimde bir ilk özelliğini taşıyan, yenilikçi bir düşünüş şekli ile bütçe, insan kaynağı ve yatırımlar konusunda temel bir strateji belgesi olan Yetki Haritalandırması raporu hazırlandı. Aileler için hazırlanan bilinçlendirici broşürlerden çocuklara yönelik boyama kartlarına, facebook’tan twitter’a, bloglardan e-bültenlere kadar farklı iletişim kanalları yoğun biçimde kullanılırken, medya ve sosyal medya üzerinden on binlerce kişiye ulaşıldı.
Çocukların kendilerini çocuk gibi hissedeceği mekanların oluşturulması, derslik, oyun odası, tuvalet gibi birimlerin tüm donanımlarıyla ergonomik, steril, güvenli ve yaşama sevinci veren bir nitelik kazanması için çalışmalar yapıldı ve 32 ilde 90 anaokulu ve 399 ana sınıfı çağdaş normlarda donatıldı.
Gönüllülerle başarıldı!
Saha çalışmasına paralel olarak fiziki mekanların tefrişatı, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sağlanırken, donatım dışında kalan eksiklerin bazıları da gönüllüler tarafından tedarik edildi ve proje bir süre sonra ‘toplumsal seferberlik’ kimliği kazandı. Toplumun bütün kesimlerinin sahip çıktığı projede, kamu kurumları, yerel yönetimler, okullar, sivil toplum örgütleri, medya, sağlık çalışanları ve din görevlileri başta olmak üzere tüm paydaşlar, ‘fahri temsilci’ gibi çalıştılar.
Ayrıca 81 ile açılan hibe programından 38 ilde toplam 75 proje hibe almaya hak kazandı. İletişim Kampanyasıyla hem yetkililerde hem de ailelerde farkındalığı artırmayı amaçlarken, bir yandan da “Ayda 25 TL ile Bir Çocuk Okul Öncesi Eğitimde” bağış teşviki kampanyası yürütüldü. Başlangıçta 3 bin çocuk olarak hedeflenen bağış teşvikinden yararlanan çocuk sayısı, proje sonunda 11 bin’i aştı.
Okul öncesi kazanımlar, suç işleme oranını düşürüyor!
Tüm bilişsel araştırmalar, insan gelişimindeki en kritik dönemin erken çocukluk yılları olduğu konusunda birleşiyor. Bir insanın bilişsel kapasitesinin yüzde 80 gibi çok önemli bir kısmı 0-5 yaş aralığında oluşuyor. Bulgular, oyun oynama olanakları sınırlı çocukların zihinsel gelişimlerinin ‘oyuncu’ yaşıtlarının yüzde 20-30 gerisinde olduğunu ortaya koyuyor Bu yaşlarda elde edilen, motor yetenekler, dil becerileri, yaratıcılık, analitik düşünce, sosyalleşme gibi kazanımlar, bireye hayat yolculuğunda yol gösterici oluyor. Bu kazanımlar; çocukları zararlı alışkanlıklardan uzak tutarken, suç işleme oranını düşürüyor.